Deli Raci'nin Güncesi -1-

Okunacak ne çok kitap var. Geçen ay onlarca kitap götürdüm eve. Ama kaçını okuyabildim? Az!

Diyelim okudum, o esnada yeni çıkanlar var. Onlar ne olacak?

Seçici olmak lazım.

 

Ben kitapları alırken çok seçiciyimdir. Aldıklarımın içinden de seçerek okurum.

Çok az yanılıp, "Bunu niye almışım yahu?" dediğim kitaplar da çıkmıyor değil.

 

Elbette okurluk görecelidir. Yani siz bir yazarı seversiniz, diğeri başka bir yazarı.

 

Fakat kitaplığımda çok satan kitaplar da yok tabii. Almam. Çok satan listesine girdiyse bir gıcıklanırım. Çok az çıkar iyi kitap oradan. Çokluk bende itibar görmez. Çoklara bir bakın. Düşünün bakalım, çevrede olan bitene bir bakın, çokluk nerde, kimde? Yaa! Neymiş? Demek çokluk iyi bir şey değilmiş.

 

Bizim çarşıda yere tüküren de çok bu arada! Serseriler. Bir taraflarının görülmeyeceğinden emin olabilseler orta yere s.çarlar bile!

Ne diyordum, çokluk? Evet, evet! Çokluk!

 

Ben kitaplığıma koyacağım dergiye, kitaba dikkat ederim. Hatır gönülle bana kitabını veren yazar müsveddelerinin kitabını evden içeri dahi sokmam. Okumam. Alınan alınsın, bana ne!

 

Dergi derseniz benim bir edebiyat dergisinden beklentim yüksektir. Öyle bayağı hikayelere, imgesiz şiirlere de karnım tok, vaktim azdır.

 

Çok kitap var okunacak çok. Senin iki cümleyi bir araya getiremediğin hikayeye, o beylik laflarla yazdığın şiire kanmam ben. Dergi dediğinin de iyi bir yazar kadrosu olur. Gördüğüm kadarıyla dergilerdekiler kadro değil, çete!

 

Ahh! Tamam doktor bey! Yatıyorum şimdi.

 

(Öykü Kitabevi Ruh ve Sinir Hastalıkları Servisi'nden Raci Bozkurt)