Deliliğin tanımı

Birçok evde yazın salon penceresinin iç tarafında camın dibinde bir sürü ölmüş sinek olduğunu hepimiz görmüşüzdür. Sinekler camdan dışarı çıkmak için bir süre sürekli cama çarpar dururlar. Çıkamazlar ama tekrar tekrar denerler. Salonun öbür tarafındaki camın açık olduğunu ordan dışarı çıkabileceklerini görmezler bir türlü. Devam ederler inatla kendilerini cama çarpmaya belki sonunda çıkabiliriz diye. Güçleri tükenir, yorgun düşer, yıpranır, sonunda da ölür ve camın dibine cansız bir şekilde düşerler. Halbuki bilselerki biraz ötedeki pencere açıktır oradan çıkabilir can vermekten kurtulurlar. Salonda bir tur atar tesadüfen açık pencereyi bulurlarsa ne ala. Ama çoğunlukla inatla kapalı pencerenin camından dışarı çıkmaya çalışırlar. 

İş, aile ve sosyal hayatta başarılı, esnek düşünen birçok insan vardır. Ama maalesef çoğu insan böyle değil. İş, aile ve sosyal hayatlarında işe yaramayan, sonuç getirmeyen yöntemleri inatla sürdürürler. Yöntemlerini, alışkanlıklarını değiştirmeyi düşünmez, etkisiz ve zararlı yöntemleri kendilerini yıpratıncaya kadar bir ömür boyu sürdürürler. Sonuçta başarısız, sağlıksız ve mutsuz bireyler oldukları gibi çevrelerindeki insanlara da zarar verirler. Halbuki tek yapmaları gereken şey az ötede açık bir pencere olduğunun farkına varmaktır. 

Albert Einstein'a göre deliliğin tanımı : hep aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemektir. Kendi durumumuzdan kimseyi sorumlu tutamayız. Hayatta bugüne kadar yaptığımız şeyler bizi bulunduğumuz duruma getirmiştir. Durumumuzdan memnunsak mesele yok. Memnun değilsek farklı sonuçlar elde etmek istiyorsak eski yöntemleri terkederek farklı şeyler yapmamız lazımdır.

Rasih Bensan

2 Mart 2012