- Kategori
- Projeler
Demiryolu ve Kemal Atatürk

Kimileri epey zamandır Mustafa Kemal Atatürk’ümüze sövmeyi meslek edindi. Onlar öylesine zavallılar ki, sözgelimi onun şu sözlerinden haberleri yok. Bakınız Atatürk demiştir ki: “Demiryolları memleketin tüfekten, toptan daha mühim bir emniyet silahıdır.” Nerede söylemiş bu sözü? Demiryolu’nun Malatya’ya ulaşması nedeniyle trenle Malatya’ya geldiğinde söylemiş. Ben bu sözü nereden almışım? Devletimizin biricik haber Ajansı olan AA, 14 Mart 1931 bülteninde bu sözleri yayınlanmış. Demiryolları Mecmuası’nın Mart 1931 sayısında da ayrıca yer almış.
Evet, Mustafa Kemal’in o günkü konuşmasının tamamı şöyle: “Türkiye Cumhuriyeti’nin tespit ettiği projeler dahilinde muayyen zamanlar zarfında vatanın bütün mıntakaları çelik raylarla birbirine bağlanacaktır. Bütün vatan bir demir kütle haline gelecektir. Demiryolları memleketin tüfekten, toptan daha mühim bir emniyet silahıdır. Demiryollarını kullanacak olan Türk Milleti menşeindeki ilk sanatkârlığını, demirciliğini tekrar göstermiş olmakla müftehir olacaktır. Türk milletinin servet, refah, medeniyet yolunda yürümesi ve Türkiye’de iktisat hayatının yüksek inkişafları ancak bu demirden yollarda olacaktır. Milletin hayat ve saadet ışıkları bu yollardan gelecektir. Cumhuriyet hükümetinin bu vadideki çok verimli gayreti ve çok idealist hareketi takdire şayandır. Burada mühim olan nokta, Türk Milletinin kendi inkişafının bu demir yollarda olacağı hakikatini, bütün müşkillere rağmen takdir etmesi ve ona sahip olması keyfiyetindedir. Menşeinden demirci olan ve bütün dünyada demir sanatının naşiri bulunan Türk, öz vatanında ihmal edilmiş olan bu lazımeyi elbette muasır medeniyetin bütün dünyada yükselttiği dereceye isal edecektir. “. “DEMİR AĞLARLA ÖRDÜK ANAYURDU…”
O yıllarda Türkiye’de demiryollarına verilen önem ülke çapında öylesine ulusal heyecanlar yaşanmasına yol açmıştı ki… bu heyecan Cumhuriyetin Onuncu Yıl Marşı aracılığıyla dalga dalga bütün yurda yansımıştı. Türkler her yerde, hep bir ağızdan “Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan, ” diye haykırıyorlardı. Şimdi de oturalım ve Mustafa Kemal Atatürk’ün demiryolları konusunda bu sözlerini pek çok kereler okuyalım, okuyalım ve okuyalım. Sonra da Türkiye’yi onun ölümünden sonra ele geçirenlerin tutumlarına bakalım. Atatürk’ün öülümü ardından gelen on on beş yılı İkinci Dünya Savaşı’nın sıkıntıları içinde geçirdiğimiz kayıp yıllar olarak sayacak olursak, sonrasında ne yapıldı? Demiryolları kendi haline terk edildi ve karayollarına ağırlık verildi. Ve gele gele günümüze kadar geldik. Ülke çapında trafik kazaları… Bu kazalarda yitirdiğimiz on binlerce can.. Akaryakıta akan milyar dolarlarımız. Kimi sonradan görmelerimizin bitmez tükenmez hırsları nedeniyle yabancı yapımı otomobillere yatırdığımız servetlerimiz. Türkiye’de şimdi şimdi demiryolları konusunda kıpırdanma görüyoruz. Haydi hayırlısı diyelim, ama çok geç. Ülke iliklerine kadar soyulduktan sonra… Bir baştan öte başa taşıyacak malımız kalmadıktan sonra…
Uçak fiyatları peynir ekmek fiyatına inip trenlere hacet kalmadıktan sonra.. Biz neyi takdir edeceğimizi, neyi ne zaman ele alacağımızı, kimi başımızın üstünde taşıyacağımızı bilemiyoruz. Düşünün ki, bu ülkenin başkenti ile en büyük kenti arasında otoban yok iken, İzmir ile Çeşme arasına otoban yaptırdık.. Bu otoban’ın yapılmasına önayak olan kişiyi akşam sabah rahmetle anıyoruz. Ve İzmir ile Çeşme arasına demiryolu döşeteceğini düşündüğünü söyleyen İzmir Belediye Başkanı İhsan Alyanak’ı ise ciddiye almadık, alaya aldık. Devletimizin kurucusu, bugünleri bize sağlayan bir büyük lider… Özellikle son aylarda İslam dünyasında yaşanan çalkantılar nedeniyle önemi bir kez daha ortaya çıkmış bir devlet adamı.. Türklüğün ve İslam’ın en büyük hizmetçisi.. Ölümünden seksen yıl sonra bizden rahmet beklerken küfür alıyorsa, bu olayda “ciğeri beş para etmez” olanlar biz miyiz yoksa o ölü kişi mi? İnsanları bunu düşünmeye çağırıyorum. Üstelik inanlar için, bir başka deyişle bizim için “Ölülerin ardı sıra konuşmayınız, ” yolunda buyruk var. Zavallı biz.. Zavallı biz..