Demokrasi bizim neyimize..!

Türkiye ve Türk insanı. Yazmakla bitmez, anlamak için ömür yetmez. Siyasi tarihimiz tekerrürlerden ibaret. Gelin görün ki kimin umurunda. Bu kadar demokrasisi sekteye uğramış, darbelerin bu kadar tokatını yemiş Türk siyasetinde yine değişen birşey yok. Zaten siyasi partilerimiz de şükür çizgi diye birşey yok. İktidarken farklı muhalefetken ayrı bir siyasi davranış. Dün karşı çıktığına bugün destek olan, varolduğu siyasi çizgiye taban tabana zıt davranışlar.

Herkesin ellerine sağlık, tüm dünyaya bu demokrasi denen şeyi pek iyi bilmediğimiz, belki de bilmek veya uygulamak istemediğimizi ve bu olgunluğun hem devlet kurumları hem de halk olarak pek de yakınında olmadığımızı tüm dünyaya ispatladık.

Yine bildik manzaralarla karşı karşıyayız. Peki bu güzel sonuç hangimizin işine yaradı. Hiç kimsenin.Bu sorunu çözmenin, bu tür sıkıntıları aşmanın başka hiçbir yolu yok muydu? Koca milletin seçilmiş bu kadar vekili sistemi güzelce tıkadı ve işin içinden çıkamaz oldu. Yüce Önder' in kurduğu Türkiye Cumhuriyeti' nin Cumhurbaşkanlığı seçimi işini seçilmiş değil atanmış 11 üyeli anayasa mahkemesi devraldı. Tam bize göre bir çözüm.

Dün -oyu ne olursa olsun- meclise gitmeyerek meclise yani millete sırtını dönenler bugün sıkılmadan demokrasiye sahip çıkmaktan ve sıkıntıları uzlaşarak çözmekten bahsediyor. Öyle ya meşhur bir siyasetcimizin dediği gibi:

-Dün dündür, bugün de bugün..!

Ama üzgünüm. Türk Ulusu' nun artık balık hafızası yok. Kendisine saygı göstermeyenlere onlar da saygı göstermeyecektir.


Hoşcakalın..!