- Kategori
- Meslekler
Demokrasiye düşen gölge

Türk Silahlı Kuvvetlerinin olmazsa olmaz elemanı Astsubaylar yıllardır önyargılar sonucu birçok ekonomik ve sosyal haksızlıklara uğratılmıştır.
"Kol kırılır yen içinde kalır" misali suskunluklarını koruma erdem'ini gösterenlere yapılan haksızlıklar daha da artmış, ülke sevgileri ve sadakatleri istismar edilmiştir.
Örneğin bu kadar ağır koşullarda görev yapan assubaylar klimalı ofislerinde günde 8 saat görev yapan büro memurları ile ayni dereceden göreve başlatılmışlar, hakları olan tazminatları ödenmemiştir; Odacısında müdürüne kadar yüksek okul mezunu olan tüm devlet memurları hatta lise mezunu subaylar dahi 1 nci derecenin 4 ncü kademesine yükselmelerine rağmen bu hak sadece yüksek okul mezunu assubaylara verilmemiş, 926 sayılı yasanın kabulünden önce subay olanlara tanınan intibak hakkı Asb. MYO yasasından önce assubay olanlara tanınmamıştır.
Bu haksızlıkların giderilmesi amacı ile bazı özverili milletvekillerinin verdikleri yasa teklifleri TBMM de görüşülürken ;Yasa içeriğine katılmakla birlikte daha kapsamlı yasa hazırlanacağını belirten Milli Savunma Komisyonu üyeleri ve Genelkurmay temsilcilerinin ricası ile teklifin komisyona iade edileceği AKP Grup Bşk.V. Sn.Eyüp FATSA tarafından açıklanarak Demokrasi harikası bir uygulama (!) gerçekleştirmiştir.
16 NİSAN 2008 Tarihinde Sosyal Güvenlik yasasının halkın iradesini temsil eden TBMM de görüşülmesi sırasında bir hakkın gerçekleştirilmesi adına verilen önerge Komisyonun, hükümetin ve Çalışma Bakanın uygun görüşleri sonucu oylanarak; Assubayların da diğer memurlar gibi 1/4 kademeye yükselebilmeleri kabul edilmiştir; Ancak ayni komisyon, ayni hükümet temsilcisi, ayni bakan ayni meclis üyeleri aradan 24 saat geçmeden pardon diyerek, bir başka önerge ile 926 Sayılı Askeri personel kanununda assubaylar için 1/4 kademe yok 4 ncü kademeyi iptal ediyoruz demişlerdir.
Bu nasıl bir mantıksızlıktır zaten As.Per. yasasında olmadığı için adaletsizlik ve eşitsizliğin giderilmesi amçlanarak bir hakkın iadesi birgün önce sağlanmamışmıydı?
Sn. Umur Talu'nun yazısında da belirttiği gibi :
" Bakın birçok insan hayatı ile oynanıyor bu memlekette, ama bu konu ilginç
Çünki bir gün önce sanki TSK personel kanununu bilmiyormuş gibi KATILIYORUZ diyen Bakan ile Hükümet bir gece sonra BU YANLIŞ diye çark etti; Milletin temsilcileri'ne binlerce askeri kırmak adına "ordu töresi" ile oynamamayı kim telkin etti? TSK personel kanunu meclis iradesini nasıl geriletti? On binlerce profesyonel askeri yıkan bu zihniyetin neresi "asker sevgisi" ordunun alttakilerini savunamayan bu tornistanın neresi "demokrasi" alttakilerin canı çıksın diyebilen bu sivil asker büyüklerin neresi Cumhuriyet ?
Şimdi izninizle tüm meslekdaşlarım adına ben soruyorum :
Sağır sultana kadar duyurduğumuz daha fazlasını değil adalet ve eşitlik isteyen taleplerimize hep "Haklısınız, çözeceğiz" diyen basına demeçler veren Milli Savunma Bakanı ve kurumumuz neden duyarsız davranmaktadır?
Biz başkaları gibi imtiyazmı istiyoruz? Bu demokrasi ayıbının bizce malum nedenlerini nasıl açıklıyacaklardır?
Bu önyargının sebebi nedir? Bizler sadece göreve ve ölüme giderken mi hatırlanacağız?Assubayların bu ülke uğruna verdikleri şehitler ve gaziler yok sayılarak akıttığımız ter ve kan şaşal suyumu zannedilmektedir? Bizi gerekirse yıllarca sürebilecek eylemlere mecbur etmeyin adalet ve eşitliği sağlayın tek talebimiz budur. Saygılarımla