Deniz’ im, Yusuf ‘um, Hüseyin’ im !

6 Mayıs 1972 . Zaman gece yarısı üç fidan  dar ağacına gidiyor ve idam ediliyor. O zamanlar Diyarbakır’da subay lojmanlarında oturuyorduk.. O yıllar bazen hararetli günler  yaşanırdı.11-12 yaşlarında olduğumuz dönem. Çocukluk dönemimiz. Çok fazla  medya yayını yok ,sadece bazı konuşmalara duyuyorduk. İlkokul bitmiş artık orta okul dönemimiz başlamıştı. Bu dönemde ortaokulda arkadaşlarla yer yer  siyasi konuşmalar olurdu. İşte o evrede sol kavramını duymuştum.

Yıllar yılları kovaladı ve yıllar içinde siyasi görüşlerimiz oluştu. Dünyada Emperyalist güçlerin etkisini ve insanlık onuruna yakışmayan çıkar ilişkilerinin görüntüsünü gördük ve kendilerine karşı gelen insanlara faşizan yaklaşımlarını gördük.  70'li yıllar  çok karışıklıklarla doluydu.  Bugün anlaşıldığı üzere sadece konuşamamadan ve ön yargıdan kaynaklanan  sağ-sol çatışmaları oldu. Aslında ö dönemin gençliği yani bizler ülkemizi çok seviyorduk, insanımızı çok seviyorduk ve müreffeh bir ülke için ,insan haklarına saygılı bir ortam için mücadele veriliyordu. Artık  Denizler, Yusuflar, Hüseyinler yoktu. Fakat onların inançlı  mücadelesi devam ediyordu. Bu evrede provakatör güçler adeta cirit atıyordu. Sonra 12 Eylül 1980.  Olayların bir anda bitmesi. Sonraki yıllar anladığımız ve dinlediğimiz işkence yılları .

Bugün  6 Mayıs 2013. Tam kırk bir yıl geçmiş.  Bu kırk bir yıl içinde olanlara şöyle sinema şeridi gibi gözümün önünden geçiyor. Saçı bitmemiş yetimin  hakkını yiyen binlerce insanlık dışı varlığı gördü bu ülke. Devleti hortumlayanları gördü bu ülke. Faili meçhul cinayetleri gördü bu ülke.  Uğur Mumcu’ nun katledilişini gördü bu ülke ve  yıllar geçmesine rağmen suçluları  yakalanamadığını gördü bu ülke.  Nazım Hikmet’in vatan haini ilan edildiğini ve yıllar sonra liderlerin bu değerli insanın mısralarını halkın karşısında okuduğunu gördü bu ülke.Birçok insanı katleden Hizbullahçıların ülkeden kaçtığını ve seyir edildiğini gördü bu ülke.  Avrupa’da suçlanan bizde aklanan Deniz Fenerini  gördü bu ülke.  Adam kayırmacılığı yıllarca gördü bu ülke ve devam ettiğini gördü bu ülke. 1982 yılında Anayasa oylamasında  bizler gibi yüreklilik gösterip “Hayır ”  oyu veremeyen ve oylamada baskı vardı  yalanını söyleyen  yüreksizleri gördü bu ülke. Adaletsiz olan ve günümüze kadar gelen  çıkarları uğruna seçim yasasını değiştirmeyen  hükümetleri gördü bu ülke.  Müslüman olduğu iddia edilen ülkede Allah(c.c) ın kul hakkıyla gelme karşıma dediğini unutup kul hakkı yendiğini gördü bu ülke. Ağaç katliamlarını gördü bu ülke.  Yıllar içinde insanların modern köleliğe götürüldüğünü gördü bu ülke. Gelir farkındaki uçurumları gördü bu ülke.  Nasıl oluyorsa aklım almaz ama VİP hacılığı gördü bu ülke. Takım tutar gibi parti tutulduğunu gördü bu ülke. Terörist başı ile pazarlığı gördü bu ülke.  Çeşitli şekilde adam öldürenlerin kısa sürede dışarıda özgürce dolaştığını gördü bu ülke.  Saysak kitaplar dolar.

Tam kırk bir yıl geçti bu üç fidanın yok edilişinden.  Bu gençler yukarıda saydığım çirkinliklere karşı geldiği için, insan onurunu, emeği, alın terini değerli buldukları içini Emperyalist uşağı olmadıkları için  asıldılar. Ama asla onurlarından taviz vermediler.  41 yıl sonrada bu üç fidan hatırlanacak. Fakat  yukarıda saydığım çirkinlikler içinde olan milyonlarca insan yakınları tarafından bile unutulacak.  Yıllar içinde sizleri  siz yokken tanıdım Deniz ‘ im,  Yusuf ‘um,   Hüseyin ‘ im .  Sizlerden sonra devam ettik. Kırmadık, öldürmedik ama asla haksızlığa  göz yummadık. Sizin gibi  onurlu yaşamayı ilke edindik. Bir şeye daha inandım. Yukarıda saydığım insanlık onuruna yakışmayan hareketleri yapanlarında mahşerde hesap vereceğine inandım.

Nasıl Hz. Hüseyin(r.a) nin öldürülmesi  inancım gereği Kerbela ise, sizlerin öldürülmesi de insanlık onurunun bir Kerbela ‘ sıdır. Deniz’im , Yusuf ‘ um,  Hüseyin ‘im   bilin ki  insanlık onurunun kırıntısı kalsa bile  sizler ve   insanlık onuru için mücadele eden insanlar asla unutulmayacaklardır. İnanıyorum ki sizin idam edilmenize  seyirci kalan insanlar mahşerde bunun hesabını asla veremeyeceklerdir.

www.selcukefendi.com sayfasında yayınlanmıştır.