Deniz Baykal’ın onurlu duruşu

Görüşme, mektup, kamera derken bugün son sözler söylendi ve görüşmenin olmayacağı belli oldu.

Adı açılım ama açık olan hiçbir şey yok.

Baykal ne dedi?

Görüşelim ama bu görüşmeyi kayıt altına alalım.

Kayıt altına almanın anlamı nedir?

Birisi A demişse ve iki gün sonra diğeri sen B dedin demişse, ortada belge olsun. Zaten kayıt varken A diyene B dedin diyen çıkmaz.

Baykal, mektuplar yazılmasına neden olan görüşme isteğinin niyetini çok iyi anladı ve onurlu bir duruş sergiledi. Bu duruşunu “kamera” koşuluyla iyice sağlamlaştırdı.

Böylece görüşmede nelere engel olundu?

1. “Anayasanın 3 maddesini değiştirelim” isteğini söylemek olanaksız oldu.
2. “Gelenlere ceza vermeyelim” demek olanaksız oldu.
3. “ABD böyle böyle diyor, şunları yapmamızı istiyor, onları yapmazsak şöyle şöyle yaparmış” açıklamasını yapmak olanaksız oldu.
4. “Adadakinin yol haritası” bilgisini vermek olanaksız oldu.
5. “Irak’a gittiğimizde şöyle sözler verdik” demek olanaksız oldu.
6. “Şu partiyi kapatmayı önleyecek anayasa değişikliğini yapalım” isteğini söylemek olanaksız oldu.

Bunlar söylenemeyecekse görüşmeye ne gerek var, demek yerine, kamera var diye reddetmek daha kolay oldu.

Baykal en doğruyu yaptı, bu duruşu Türkiye için sergiledi.

Ankara, 20 Ekim 2009