Denizi görmelisin....

Onlar gidince.....

Ben de gidiyor muyum benden?!

Senden bir sen gidiyorsa....en iyisi ötekilere sarılmaktır. Gidene, yolun açık olsun, denilmelidir. Bu bir sen bile olsa senden giden...

Onların gidişi seni mi tetikliyor? ( Fado sonrası düşenleri temizliyorlardı onlar.)

İyi bir müzik dinlemeli. Fado sen dur! Jazz iyi gelir örneğin. Baktığın zaman denizi görmelisin. Yazmalısın. Kulağın müzikte, ruhun; gözün denizde, senlerin eşliğinde dökülmelisin kağıtlara!....

Lütfen bağırma bana Fado!

Hem gelişin, hem de gidişin coşkusu yaşanmalıdır.

Kesin yargılarla yaşar mı insan? Onların ardından en iyisi gemiye binip gitmeli. Bütün senli, şenlikli bir parti, partiler efendiliğinde; ahhh!...

Onlar dahilli, hariçli bütün günleri hizaya çekmeli.

Çekip çekip uzatmamalı hayatı. Yargısı bol kitapların, peşi yazarların geçit töreni az önce sona erdi. Bir alkıştır yoktu. O kalabalık ne diye kalabalıktı?!

Onlar gidince....Gidişlerinin peşi genelde gecedir.

Gelişleri güneştir, aydınlıktır; en sevdiğin kitap ve dostu, evet dostu müziktir. Bol bol okursunuz sizi, dinlersiniz ve yazarsınız. Onlarla gitmek var mı senin hayatında, var mı olacak ?

Hayır!

Sen, sende kalan senlerinle devam, diyeceksin kendine!

1. Not: Onlar gidince...onlarsız masaya bir kez daha oturunca...onlardan kalan kırıntılarla göz göze gelince....deniz coşkusunda ağlamanın tam vaktidir.

2. Not:

Onlar gelene kadar,
onlar gelince,
onlar sende varken;
masa,
müzik,
kitap,
sohbet: Allah!...

Onlar gidince,
onlarsız sen
sende kalınca;
masada,
müzikte,
kitapta,
sohbetsiz: Şeytan!

Ş.Y.