Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

salih haluk reşat şentürk

http://blog.milliyet.com.tr/shr

06 Aralık '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Denizin üstünde 4,5 saat...

Denizin üstünde 4,5 saat...
 

Bir önceki yazımda hedeflerle yaşamaktan ve hedeflerle mutluluk yolunda ilerlemekten söz etmiştim.
Yaz tatilinde veya hafta sonunda yapacaklarınızı önceden planlamanın bize vereceği mutluluğu ifade etmek istemiştim.
Evet, bende geçtiğimiz hafta sonunda yapacaklarımı 5-6 gün önceden planlamıştım. Dolu dolu geçireceğim
1,5 gün vardı kafamın içinde... Ancak herşey cuma akşamüstü 17,28 de başladı. Uzun ve yorucu bir günden
sonra eve yeni gelmiştim, hemde 2-3 saatlik bir trafikten sonra.. Telefonum çaldı, arayan şirketimin genel müdürü idi. Cumartesi günü ilk feribotla Bandırma'ya gitmem gerekiyordu. Mecburen gerekli organisazyonu yaptım ve sabah 7.00 de feribotla Bandırma'ya gidip, 15.30'da dönecektim. Bu iş programı sonrasında kendi özel programımı da istemeye istemeye değiştirdim. Akşam dönüşümün saat 17,30 sonrası olacağını düşünerek gece için yeniden program yaptım. Önce çok canım sıkıldıysa da " olumlu ! " düşünerek sakinleştim. Gece erken yatıp sabah
5.30 da ayağa kalktım. Aşırı yağış altında ve karanlıkta feribota gittim.

Ve Bandırma... İşim saat 14.00 dolaylarında bitti. Sahilde güzel güneş ışıklarının altında kahvemi içtim. gazetemi okudum. Feribot 15.30 da hareket etti. Ve 10 dk. sonra kriz başladı... Feribot bozuktu ve tek motorla gidiyordu. Normalde 1,5 - 2 saatte gitmesi gereken feribot , 4 saat kadar bir sürede gidecekti. Tüm yolcular isyanda tabii, uçağa yetişecekler, randevusu olanlar vb...

İşin kötüsü kimse telefon bile edemiyor çünkü kapsama alanı dışındayız. Yani tam bir kaos...
Ben ise sakin sakin oturuyorum. Kitabımı okuyor ve yazılarımı yazıyorum, hemde hiç söylenmeden.. Kızmadan...
Neden ? Nasıl oldu ? Bilmiyorum ama böyleyim... Sadece içimde çok küçük bir patlama oldu. Hayırlısı ile gidelim dedim. Ve bu bir arıza idi.. Benim yapacak hiçbir şeyim yoktu... Daha kötüsü olabileceği, havanın bozması, tamamen hareketsiz kalmak vb. ne diyelim bu davranışa? Olgunluk mu? Çözümü bende olmayan bir şeyi kabullenmek mi? Bilmiyorum, hayırlısı, ne diyeyim...
 
Toplam blog
: 136
: 750
Kayıt tarihi
: 18.02.07
 
 

Devlet Güzel Sanatlar Akademisi mezuniyeti ve askerlik sonrasında başladığım iş hayatım aynı kuru..