Derbinin derdi, beni de gerdi...

Fenerbahçe'nin ligdeki durumu ne olursa olsun, iyi oynasın- kötü oynasın derbileri her zaman gündeme oturur. Birkaç hafta önceden başlar; skor tahminleri, komplo teorileri, karşı taraf yöneticilerinin tahrik edici beyanaatları, vs...vs...

Yine bir derbi öncesi, gündem yaratacak hiçbir şey yok, kimsede tık yok! Baktım yorum yazan da yok, ben yazayım bari dedim. Bizim derbi öncesi herkes ağzı sulanarak yorumlamıştı ama yenilgiler peşpeşe gelince kurudu ağızları...

Televizyonlarda bile sönük geçiyor ezeli rekabet. Belki de hiç kimse Kara Kartal'a şans tanımadığından.

Dün akşam TRT 3'te nostaljik derbi görüntüleri vardı. Oturdum, büyük bir zevkle izledim.

Daha henüz kanka olmamışlarmış, epeyce çekişmeli geçiyormuş maçlar, 1985-86 ve 1986-87 sezonu.

Önce Ali Sami Yen'deki maçı verdi, teknik direktör rahmetli Jupp Derwall, yanında da Kalli'nin tercümanı olan geçen yıl onunla birlikte gönderilen Ahmet Akcan. Maçın orta hakemi, Yusuf Namoğlu. Taraftarlar karışık geliyorlar stada, onların arasında spor kıyafeti ile Metin Tekin saçlarını sallayarak geliyor, hemen mikrofonu uzatıyorlar, konuşuyor gayet rahat ve stressiz, cimbomlular da birşey yapmıyorlar. Hemen arkasından elleri cebinde ıslık çalar gibi bizim efsane kaptan Ziya Şengül, ona da yorum yaptırıyorlar, "beraberlik" diyor. Oyuncular otobüsle gelmiyor, anlaşılan herkes evinden tek tek geliyor.

Can Bartu, İslam Çupi, Turgay Şeren, Mümtaz Soysal, Vedat Okyar hepsi orada. Yanyana oturmuşlar. Maç 1:1 bitiyor. Beşiktaş'ın golü ofsayt diye kabul edilmiyor. Kale arkasında foto muhabirleri var, spiker hemen canlı canlı bir muhabire soruyor, "Gördün mü, gol müydü?" diye. "Gördüm, ofsayt değildi valla," diyor. Golü atan da Ziya Doğan'dı sanırım, hiç değişmemiş aynen bugünki gibi. Sırma saçlı dal gibi delikanlı Sinan Engin de var sahada, konuşmayı taa o zamandan seviyormuş, her olayda mikrofon onda. Rıza, Feyyaz, Samet, Kaleci Zafer, Kovaçeviç (Kaç gol kaçırdı sayamadım) Cimbom da ise Kasımpaşa Teknik direktörü Uğur Tütüneker, Semih, Yusuf, İlyas (Şimdiki Arda gibi), Simoviç, Cüneyt, Erhan hatırladıklarım. O zaman da aynı futbol anlayışı varmış, sürekli saldıran hucüm eden onlar.

Sonra sanırım o derbinin rövanşıydı, yer İnönü Stadı, tribünler aynı, tezahhüratlar ve ses tonları bile şimdikinin aynı... Çimenler, Ali Sami Yen'e göre daha Avrupai, açık yeşil -koyu yeşil bantlar halinde. Diğerinde kahverengi topraktı hem de engebeli zemin, inekleri salsan aç kalacak ayol, hiç ot yok! Bu maç da beraberlikle sonuçlandı, 2:2 bitti, yani anlayacağınız yenişemediler ezeli rakipler. Bir ara didişmeler oldu, ama uzatmadılar. Hakem Özcan Oal, maç öncesi, devre arası ve maç sonu farketmiyor, spiker ne zaman isterse röportaj yapabiliyor. Hiç itiraz etmeden samimiyetle konuşuyorlar. Şimdi hakemlere yaklaşmak mümkün mü?

Tam nostalji oldu, tanıdık simaları görmek, gülümsetti beni. Adamlar 20-25 yıldır topun peşindeler, hala da öyleler, Allah eşlerine sabır versin. Sahada yabancı oyuncu yok denecek kadar az, o yıllarda en fazla 2 oyuncu sanırım, teknolojik donanımlar yok gibi, eğlenceye gidiyorlar gibi.

Pazar günü yine kapışacak bizim kankiler! Gönlümden geçen:

Alacakları skor kimseye yaramasın, bize yarasın! Mesela, bol gollü beraberlik olabilir. Zevkli geçsin maç, yine yenişemesinler! Mantığım Kara Kartal Aslan'ı bir güzel didiklesin diyor, puan kaybetsin, biz onu geçelim. Ama istatistikler ve son haftaların oyunu da cimbomlar ayağına gelen bu fırsatı kaçırmaz, diyor.

Beşiktaş'ta kadro sürpriz olacak gibi, sakatlıklar ve cezalı var. Fener yenilgisinde takımı korkak oynattığı için çok eleştirilen Mustafa Denizli için bu maç aklanma maçı olacak. Belli olmaz, ne de olsa Skibbe'den daha deneyimli, ama Skibbe'nin de yardımcıları çok, son maçı da tribünden izledi.

Pembe pabuçlu, eli ayağı durmayan Baros oğlan, bu yılın koşan oğlanı Lincoln ve Baros'tan sonra pabucu dama atılan Arda oğlan maçın yıldızları olabilir. Rakiplerden ise fırsatçı bizim eski mertoğlan Nobre, ilk onbirde oynarsa şehzadeoğlan Holosko ve asıl golcü oğlan Bobo sonucu belirler.

Beşiktaş yenilirse zirveden kopar ve bir daha da çıkamaz. Diğeri iner de çıkar da...Onlara sıkıntı, nazar, sakatlık, kriz-mriz işlemiyor... efsunlular hepsi de...

Aslan'ın kuyruğu hep dik, Kartal'ın tüyleri dökülüyor en ufak bir streste.

Hadi, bana düşmez ya bir de skor tahmini yapayım, elime mi yapışacak?

3:3 bitsin! Her iki takım da 10 kişi kalsın! Sarı kart bol olsun! Cüneyt Çakır kupa maçında bizi yemişti hani, 14 sarı kart, 4 kırmızı...

Bir Fenerli ancak bu kadar objektif olabilir, elimden geleni yaptım ve özen gösterdim.

Terazinin kefeleri eşit.