- Kategori
- Güncel
Dershanelerle özel okulların parası eşit mi?

Dershanelerle özel okulların parası eşit mi?
Yine yeni bir açılım gündemimizde, dershaneler kapatılsın, yerini özel okullara bıraksın. Şimdi bu karara ancak “ La havle vela kuvvete illa billah” denir. Yabancılar ise hem hayret eder, hem de gülerek “Oh, my God” derler.
Ben bir vatandaş olarak bu yeni açılıma fazlasıyla karşıyım. Neden mi?
Bir kere dershaneler tüm dünyada ve gelişmiş ülkelerde var. Niye bizde olmasın, dershaneler bir ihtiyaçtır.
Şimdi devletin üst düzey bir bürokratını, mesela genel müdürünü düşünün. Diyelim ki üç çocuğu var. Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan hepimizden üç çocuk istemişti ya… Şimdi bu genel müdür aldığı yüksek devlet memuru maaşı ile üç çocuğunu dershaneye yollayabilir mi? Ancak birini yollayabilir. Zira özel okulların fiyatına kaç kişi yetişebilir. Genel müdürün diğer iki çocuğu ne olacak? Devlet okuluna gitseler kardeşler arası hır çıkar, eğer kalan iki çocuğun hakkını vermezseniz ailede eşitsizlik sonucu büyük kaos olur. Genel müdür üç çocuğunu özel okul yerine dershaneye yollasa aile bütçesine uygun bir biçimde çocuklarının eğitimini halletmiş olur.
Şimdi diyorlar ki biz okullarda eğitimi geliştireceğiz. Bırakın bu palavraları, biz de devlet okullarında okuduk, hocaların öğrettikleri ile bizden istedikleri sınav sorularının cevapları çok farklı. Birçok öğretmen işin analitiğini öğretmiyor. Oysa dershanelerdeki öğretmenler dersi teknik yönü ile anlatıyorlar. Başarıdaki katkıları çok yüksek, devlet okulunda bunu sağlamak mümkün değil. Fakiri, de orta kesimi de dershaneler kurtarıyor. Hatta özel okullara giden öğrencilerin çoğu da özel dershaneye gidiyor ayrıca özel ders alıyorlar.
Bir de işin ekonomik boyutunu düşünün, birçok öğretmen ve dershane sahibi, müstahdemler bu işten ekmek yiyor. Yine kanunlarla ekonomik kaos yaratılıyor. Hepsi işsiz, ekmeksiz kalacak. Deniliyor ki öğretmenler işsiz kalmayacak oysa artık öğretmenler kpss sınavından sonra mülakatla işe alınacak diyorlar, bu mülakatlarda birçok öğretmenin elenmeyeceği ve işsiz kalmayacağı ne malum.
Fethullah Gülen Hocaefendi demiş ki “Başımıza gelen musibete dişinizi sıkın.” Evet, doğru bu bir musibet geldi ama sadece Fethullah Hoca Efendi’ye ve yandaşlarına gelmiş değil ki. Bu musibet tüm Türk Halkının başına gelmiş bir musibettir. Bu kararla birçok ocaklara incir ağacı dikilmiş olacaktır ve bunun vebalini vicdan sahibi insanların taşıması çok ağırdır. Fakire eşitlik derken fakiri mezara sokmaktan daha beter işler bu devletin de, milletin de hayrına değildir. İnşallah bu yanlış kararlardan geri adım atılır ve Türk Halkı yeni bir kaostan kurtulmuş olur.
Herkese musibetsiz günler dilerim.
Sibel Koçarslan
Resim internetten alıntıdır.