Dersini almış da ediyor ezber

Fatih Terim: " Dünya ve Avrupa futboluna kendimizi hatırlatmaya gidiyoruz" dediği andan itibaren beni tarifsiz bir heyecan sardığını belirtmeliyim hemen!
Acaba; 96 senesinde ki sıfır gol sıfır puanla döndüğümüzü mü hatırlatacak yeniden, inşallah yanılırım diye dualar etmiştim…

EURO 2008'de, gurubumuzda ilk maçımızı Portekiz’e karşı 2- 0 kaybettik. Kazanmak kadar kaybetmenin de futboldaki üç ihtimalden biri olduğunu unutmamak gerekir. Bu türlü büyük organizasyonlarda kaybedilen hiçbir maçı içinize sindirmek kolay değildir. O anda teselli bulabileceğiniz tek şey takımın sergilediği iyi bir futbol olabilir sadece…

Göz göre hata yapıyorlar sonra hatalıyız ders aldık diyorlar. Ama önemli olan Fatih Terim'in ders almasıdır. Maalesef o da ders alan değil ders veren (!) bir kişilik! Avrupa Şampiyonası'na katılma hakkı elde etmiş olan diğer 15 takım arasında bizden daha kötü oynayan ve zayıf bir takım olacağını da zannetmiyorum! Hatta katılamayan İngiltere, Sırbistan, Danimarka, Norveç, Ukrayna gibi takımlar bile bizden iyi.

Kendimizi dev aynasında görmekten vazgeçelim. İlk maçta gördük evlere şenlik Türk Milli Takımımızı, bakalım bu sefer Sayın Terim hangi takıntılı taktiğini verecek sonuç ne olacak. Çarşamba günü görülecek hatalardan nasıl bir ders alındığı. Dün Hollanda’yı seyrettik şiir gibi bir futbol; sistem var taktik var her şey var. Bizde ise 4-4-2 formatında hadi koçum, hadi aslanım sistemi bakalım tekrar hatalardan ders alınmış mı göreceğiz bakalım.

Tek sorumlu Fatih Terim, bu takim bir üst tura çıkarsa futbolcular sayesinde çıkar. Neden derseniz? Fatih Terim’in söylediğiyle yaptıkları bir birini tutmuyor… Ne oldu Fatih hocam, hani ders almaz ders verirdiniz? Bunca yıldır bu mevkidesiniz, tecrübeniz var ama oynadığımız her maç hatalarla dolu. Ya ders veremiyorsunuz ya da sizi dinleyen yok!

EURO 2008'de dün akşamki maçta Hollanda futbolun tüm inceliklerini sergileyerek herkesi kendine hayran bıraktı. Hollanda çok iyi oynadı ve kazanmayı hak etti. A milliler, Hollanda'nın yaptığı pasları yapsa, karşı alanda o baskıyı kurabilse işte o zaman ders vereninde ders alanında hataları hoş görülebilir belki!

EURO 2008’in erken finalinde Hollanda şovu esti... İlk yarıda fırtına gibi esen Hollanda, Gök Mavililere sahayı dar etti. Portakallar, "Ölüm Grubu"ndaki kritik maçta son dünya şampiyonu İtalya’nın bileğini bükerek, C Grubu’nda zirveye oturdu: 3-0. Güçlü rakibinin işini ilk yarıda bitiren turuncu beyazlılar, çeyrek final yolunda büyük bir avantaj elde etti.

Türkiye- Portekiz; İtalya – Hollanda maçları arasındaki farka gelince;

…Ekber dayı, yeğeninin davetlisi olarak Amerika'ya gider. Yeğeniyle gezerlerken gözü araba mezarlığına takılır.

-Ay bala, bu maşınlar (araba- makine) nedi bele yığın yığın?..

-Dayıcığım burada hiçbir şeyi 10 yıldan fazla kullanmazlar. 10 yıldan sonra hurdaya çıkar, atarlar… Buraya da araba mezarlığı diyorlar.

…Ekber dayı şaşırıp kalır. Gezmeye devam ederler, bir gökdelenin önünden geçerken, üst katlardan cam silen bir kadıncağız pat diye ayaklarının dibine düşüverir.

…Kadıncağız ölmüştür. Ekber dayı telaşlanır, kadının yüzüne bakar büyük bir hayıfla "Ah... ah... ay bala eğer bu avrat bizim oralarda olaydı heç kes bunu atmazdı, bir 10 sene daha avratlık ederdi “ der!

“Kıssadan hisse” sanırım Fatih Terim başta olduğu müddetçe A Milli takım ne hatalardan kurtulabilir ne de bu türlü üst organizasyonlarda başarı gelir. Ekber dayının dediği gibi biz bu hikâyeyi bir 10 yıl daha dinleriz gibime geliyor…