- Kategori
- Ekonomi - Finans
Derviiş'in krizden kurtulma formülü!

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programını başkanlığını sürdüren, ülkemizin yetiştirdiği değerli ekonomistlerden ve bir dönem ülkemizde Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanlığı da yapan Kemal Derviş, bu güne kadar kendisine sakladığı küresel Krizden kurtulma formülünü, Financial Times’de yayınlanan makalesinde açıklayarak, tüm insanlığa büyük bir hizmette bulunmuş!
İşte Dünyayı ekonomik krizden kurtaracak reçete:
-Daha fazla beklemeden kamu otoritelerince finansal sektördeki bilançolar yeniden yapılanmalı ve yazılmalı, gerekli olduğunda da bankalara el konulmalıymış.
Türkiye’de ekonomiden sorumlu Devlet bakanlığı yaptığı sırada, el koyduğu bankalar ile halkın üzerine ne kadar yük bindirdiği herkesçe malum! Ayrıca bilançoların nasıl düzenleneceği hakkında hiçbir detay yok. Yoksa bizim Milli Gelir hesaplamasını değiştirip, bir gecede, milli geliri kişi başına 10 bin Dolara çıkardığımız gibi olmasın?
-Sarmalının aşağı yönünü değiştirmek için, gerileyen özel harcamalarının yerine kamu harcamaları devreye girmeliymiş.
Kamu harcamaları artarsa, bizim gibi ekonomisini borçla döndüren ülkelerde enflasyon nasıl olur? Bu tip harcamalar, enflasyonist bir baskı yapmaz mı? Ayrıca özel harcamaların azalmasının nedeni, millette para varda mı harcamıyor? Yoksa halkın iyice yoksullaşması mı özel harcamaları düşürüyor? Önce bunların araştırılması gerekmez mi?
-Bunlar, uluslararası işbirliği içerisinde gerçekleşmeli böylece krize katkı yapan cari dengesizlikler, artmak yerine azalırmış.
Cari dengesizliğin asıl nedeni, zengin ülkeler ile fakir ülkeler arasındaki gelir dağılımı ve gelişmiş ülkelerdeki tüketim çılgınlığı değil mi? Bizim gibi ülkelerin krizi en fazla hisseden ve yaşayan bir konumda olması ve IMF ile anlaşmaya zorlanması, bu işbirliğini zora sokmuyor mu?
-Yıkıcı bir umutsuzluğa sürüklenmemeleri için en savunmasız insanlara yardım yapılmalıymış.
Tıpkı bizde olduğu gibi mi?
Seçim önünde çaresizlikten ziyade yandaşlara ve oy vereceklere dağıtılan onca kömür, gıda maddesi, alışveriş çeki, çek-yat, buzdolabı, fırın, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, halı ve kilim gibi gereçlerin dağıtılmasının ekonomik krizi yenmede bir etkisi olabilir mi?
Yoksa iktidar partisine oy kazandırıp, yeni bir seçim zaferi(!) elde etmesini mi sağlar?
Bu önerilerde ilginç olan, bu zamana kadar bekletilip, kriz iyice olgunlaşınca ortaya atılması!
Şimdi Kemal Derviş’e sormak lazım! Bunca zaman niye bekledin? En azından bize yol gösterebilir, bu kadar insanın işsiz kalmasını, Sanayi üretiminin ve ihracatın bu kadar düşmesini önleyebilirdin!
Bakalım bu öneriler, dünya ülkelerinde kaç uygulayıcı bulacak?
Hani bizde bir laf var ya “Kelin Merhemi olsa kendi başına sürermiş” misali olmasın?