- Kategori
- Müzik
Derviş olan anlasın, anlayan beri gelsin

<ı>Arabesk dinlemem, ı>
<ı>Arabesk dinleyenleri de sevmem ı>
<ı>Neden? ı>
<ı>Hayat felsefeme ters, ı>
Çok değil iki üç sene önce, müzik üzerine bir tartışma yapsaydık, yukarıdaki cümlelerin çok ateşli bir savunucusu olabilirdim…
Şimdi?
Evde klavyenin başına her oturuşumda,
Yakut şişesiyle her baş başa kalışımda,
Gönlümün her kırılışında,
Bir taraftan yazıyor.
Bir taraftan Orhan Gencebay dinliyorum…
Ne diyelim “<ı>yesinler o zaman benim hayat felsefemiı>…”
Bu zamanda felsefemi kaldı be!
Buna <ı>orta yaş bunalımıı> deniyormuş.
Benim yaşıma gelindiğinde böyle olurmuş(ne varsa yaşımda). Hiç yapmadıklarını yapmaya başlarmış insanlar.(Ah şu her şeyi bilen ayakkabı çekecekleri)
Hiç alakası yok.
Şimdiye kadar neden Orhan Gencabay dinlemediğimin cevabını buldum ben.
Eskiden şarkıların sözlerini dinlemezdim, bir nakarat kısımlarına dikkat ederdim.
Şimdi ciddi ciddi dinliyorum.
Dinledikçe de yaşadıklarımdan, kendimden bir şeyler buluyorum.
Bir de sanırım daha gençken müzik zevkimi karşı cinse göre ayarlıyordum.
Etrafımdaki kızların hepsi, entelektüeldi. Ben ne yapayım! Peh!
Ya klasik müzik dinlerlerdi, ya jazz ya blues.(ya da öyle söylüyorlardı)
<ı>Yolun yarısına gelince özüme döndümı> demek.
Çok iddialı bir laf edeyim mi?
Orhan Gencebay dinlemek, alt yapı ister.
Olgunluk ister.
Derviş olan anlasın...
Anlayan beri gelsin...
Meydan mı verirdim.
Bu ayrılığa,
Bilseydim bu kadar
Zor olduğunu
Bilseydim, dünyanın böyle karanlık.
Bilseydim bu kadar dar olduğunu.
Dilimden sıçrayan bir kıvılcımın,
Bilseydim, bir anda kor olduğunu….
Bilseydim şu anki gönül acımın..
Senin yokluğunda var olduğunu…
Meydan mı verirdim...