- Kategori
- Türkiye Ekonomisi
DEVLET, VATANDAŞ ve EKONOMİ
Devlet için Bütçeye, Cari işlemlere, Borçlanmaya ve gelir bölüşümüne dair dengelerin sağlanıp, toplam GSYİH hasılanın OPTİMUM düzeye çıkarılarak işsizlik ve yoksulluğun minimuma indirilmesidir.
VATANDAŞ için EKONOMİ; işsizlik ve yoksulluğun en aza indirilerek Yaşam Standardının iyileştirilmesi ve istikrarıdır.
VATANDAŞ bireysel DEVLET kurumsal olduğu için Ekonomi Yönetimi Konusunda çelişkilerini izliyoruz.
HÜKÜMETLERİN sorumluluğu DEVLETİN EKONOMİ YÖNETİMİNİ vatandaşın beklentileriyle denkleştirecek STRATEJİYİ üretip uygulamasıdır.
Devletin rasyonel ekonomi yönetimiyle vatandaşın bireysel ekonomi beklentilerinin denkleştirmesi için;
Makro Bütçede denkliğin sağlanacağı gelir - gider eşitliği sağlanmalıdır.
Döviz çıktılarıyla - girdilerinin denkleşeceği cari işlemler dengesini oluşturmalıdır.
İç ve dış borcun, işsizlik ve yoksulluğun kabul edilir düzeye inecek şekilde giderek azaltmalıdır.
BUNLAR için;
Devlet israftan kaçınarak MAKRO BÜTÇEDE denklik sağlamalıdır. Aksi takdirde BÜTÇE açık verdiği sürece borçlanma faizinin yükselme eğilimi iç ve dış borcun artışıyla,
Dışarıdan gelecek sıcak borçla döviz kurlarının düşüşüne neden olarak;
İhracatın ve turizmin zorlamasına, ithalatın kolaylaşmasına da neden olacağından
BÜTÇE DENKLİĞİ sağlanmadıkça EKONOMİDE istikrar sağlanamaz.
AYRICA Bütçe denkliğinin dışında kalan işlemlerde döviz girdi ve çıktısının denkliğini ifade eden CARİ İŞLEMLERDE dengenin sağlanması için gerekli önlemler alınmalıdır.
ÖRNEĞİN; vatandaşın tasarruflarını dövize ve altına yatırarak DÖVİZ KURUNUN, CARİ AÇIĞIN dolayısıyla DIŞ BORCUN ARTIŞINA engel olunması için
Devlete ve piyasalara; siyasi, idari, hukuki ve uluslararası ilişkilerde güven sağlayacak stratejiler üretilip uygulanmalıdır.
BELİRLENEN düzenlemelerden sonra GSYİH ve İstihdam artışı için ilgili tüm sektörler teker irdelenerek gerekli
Teşvik ve sübvansiyon düzenlemeleri yapılmalıdır.
ÖZETLE; Devlet yönetiminde istikrar sağlamadıkça ekonomide istikrar sağlanamayacağı,
Ekonominin yarısının teknik yarısının da psiko-sosyal olduğu,
Nominal ve reel tüm detaylara hâkim olunmadıkça ekonominin rasyonel yönetilemeyeceği
Gerçekleri göz ardı edilmemelidir ve edildiği sürece krizler yaşanmasına engel olunmayacaktır.
Kadri KANPAK