Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ağustos '07

 
Kategori
Güncel
 

Devletin organları

Devletin organları
 

İlginç bir sistem arkadaşlar. Neredeyse emekli olacağım fakat hala anlayamadım ben. Basit ve gerekli düzenlemeler artık kaçınılmaz olmalı.

Düşünsenize, başkentin merkezinde bir kurumdasınız. Yazı hazırlıyorsunuz. Yukarı göndereceksiniz. Yazının ilk gittiği yer İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü. Yazı oradan kaymakamlığa gider mi? bilmiyorum ama sonraki durağı İl Milli Eğitim Müdürlüğü. Oradan Valiliğe uğrar mı? bilemem ama yazının asıl muhatabı bakanlıksa ancak gelir buraya. Düşünün aynı yerde, ilçe, kaymakam, il, vali ve bakanlık. Pes vallahi pes.

2007 yılında hala merkeziyetçi yönetim. Bir yanda öğretmen yokluğu, diğer yanda öğretmenlerin ilçe, il ve bakanlıkta çalışmaları.

Buralarda çalışanlar öğretmen olmak için eğitim gördüler. Memur olmak için değil. Ama bir kez kurallara karşı oynadın mı artık bu devam eder. Diğer taraftan, Komünist sistemlere uygun bir yapılanmanın ortasında duran öğretmen evleri. Bunlarında idarecileri öğretmen, diğer çalışanları devlet memuru. İnsan gülmeden duramıyor. Düşünsenize devlet memuru size çay getiriyor. Kadrosu yardımcı personel olmalı.

Daha neler neler. Orduevleri, polis evleri vs... Uzar gider bu durum.

Düşünüyorum da Trabzon’da öğretmen açığı var veya okulun başka bir problemi var. Merkeze yani bakanlığa yazı nasıl gider, ne sürede gider bilinmez artık. Ya da bir donanıma ihtiyacınız var ve Ankara’dan bunu istiyorsunuz. Eh artık neler olur tahmin edin.

Aynı yerlerde ki bu kademeler, işleri aksatmaktan başka ne işe yarar ki? Bu tür yapılanmaları eleştirip bunlar üzerine konuşmak, emin olun ki cebimize giren para ve ülkemiz için daha hayırlıdır.

Bir de devlet dediğimiz yapılanma var tabi. Bazı özürlü yöneticilerimiz hatta odacısına kadar kendini başkentte "devlet" sananlar var günümüzde. Öğretmen evinde çay getiren bir garsonda kendini devlet zannederse, bize kim çay getirecek.. Devletmi?

Konuşmalarına başlarken, “biz Devletiz “ diye öyle bir salınmaları vardır ki, akılara şenlik. İster istemez anlatırsın artık. “Bak devletin üç organı vardır. Bunlar yasama, yürütme ve yargıdır. Sen devletsen lütfen kaç organın var açıklarımsın” dediğinde renk değiştirmeye başlarlar.

Gerçekten Ankara’da bile kendini devlet yerine koyan cahil bir çok idarecimiz vardır. “Aldıkları yanlış bir karar veya iş ortamındaki yapmış oldukları cinsellik hatalarıyla devlete ne kadar zarar verdiklerini bilseler, hiç kendilerini devlet yerine koyarlar mıydı?”

Sadece okullar için değil bu genelleme. Tüm kurumlarımız öyle. Aslında öğretmen olarak eğitim almışsındır ama, birde bakarsın Bakanlıkta şube müdürü, Öğretmen evi Müdürü, Okul Müdürü, İlçe Milli Eğitim Müdürü, İl Milli Eğitim Müdürü, Daire Başkanı vs. oluveririsin.

Yetenekli olman ve makamı hak edecek süzgeçten geçmene gerek yoktur. Zaten öyle bir süzgeci de yoktur devletin. Adamını bulman yeterlidir. Yada madamını bulacaksın. Yani bu işler biraz menfaat kokulu yalanmalardır.

Odacı kadroları, yönetici kadroları olmayan kadrolar hep bize mahsustur. Ne işi vardır aynı yerde ilçe, il, bakanlık, yada aynı yerde hem Vali var hem Kaymakam var, hem Belediye başkanı var. Nedir bu sahte yapılanma. 2007 yılında biraz müstehcen değimli?

Devlete öğretmen olarak mal olmuş kimseler. Asli görevlerini bırakıp yöneticilik yapıyorlar. Diğer taraftan, öğretmen açıkları ve Trabzon’ a atanacak öğretmeni merkezin belirlemesi de bir hayli komik durum. İdareci atamalarda aynı..

2007 yılında ülkemize hiç yakışmıyor.

Foto: allposters.com

 
Toplam blog
: 144
: 899
Kayıt tarihi
: 06.02.07
 
 

Gazete ve kitaplara hep tersten göz atar, daha sonra okumaya başlarım. Bu özelliğim devrik cümlel..