Dicle ve Fırat’ın biricik çocuğu Diyarbakır..

Yüce Allah yeryüzünü yaratırken bazı coğrafyaları ayrıcalıklı olarak yarattı ve gönderdiği Kutsal Kitaplarda da o coğrafyalardan bahsetti.. Semavi Kitapların hepsinde Dicle ve Fırat nehrinden bahsedilmiş olması, bu coğrafyanın işaret edilmesi şüphesiz anlam kazanmakta.

Bu ayrıcalıklar doğrultusunda Kuzey Mezopotamya da iki nehir arasında kalan tek ilin Diyarbakır olması ve tarihsel süreçte ilk toplu yerleşim merkezinin de (Ergani Çay Önü) bu coğrafya içerinde olması bu ayrıcalığın bir ifadesidir..

Kurulduğu günden bu güne kadar kesintisiz yaşamın sürdüğü Diyarbakır İslam medeniyeti içinde en önemli kentlerden birsidir, bunun en önemli göstergesi de Peygamber efendimizin Diyarbakır’ın fethini Hendek savaşında tebliğ etmesidir, Hadislere göre;

Diyarbakır’ın fethi olan MS.639’dan 12 yıl önce Hendek savaşı MS.627’de yapılıyordu. Kureyş müşrikleri büyük bir ordu ile büyük bir orduya karşı savunmak üzere hendek kazıyordu. Ortaya çıkan kayaları Peygamberimiz (AS) üç seferde parçalamış ve bu esnada kayadan büyük şimşekler çakmıştı Resulullah ‘birinci şimşek çaktığında Hire ve Kisranın saraylarını aydınlattı. İkincisinde Şam ve Bizans ülkesindeki kırmızı sarayları aydınlattı.Cebrail ümmetimin buraları da eline geçireceğini haber verdi.Üçüncüsünde Sana’nın saraylarını aydınlattı ve Cebrail bana ümmetimin burayı eline geçireceğini bildirdi.Müjdeler olsun sizlere ..diye buyurdu.

Kimi İslam alimleri Sana’nın saraylarını olarak nitelendirilen yerin İstanbul olarak yorumlasa da bu mekanın Diyarbakır olduğu, İstanbul’un çok sonradan fetih edildiği aşikardır. Ayrıca Mekke ve Medine’den sonra en çok Şehit sahabenin bu topraklarda oluşu, Metrekare başına en çok kutsal değerlerin bu coğrafyada bulunması, Peygamber efendimizin Miraca çıkarken Diyarbakır’ı görmesi, , 9 Peygamber kabri ve 3 Peygamber makamının bu coğrafyada bulunması Dicle-Fırat arasının ayrıcalığının bir başka boyutudur..

İslami Değerlerle Dicle-Fırat Nehri,

Diyarbakır deyince Dicle akla gelir. Dicle’nin Basra Körfezi’ne kadar ulaşan güzergâhın Danyal Peygamber tarafından çizildiği söylenir. Allah, Danyal peygambere der ki; “Elindeki asa ile suyun çıktığı mağaranın ağzından başlayarak bir çizgi çiz. Su arkandan gelecek. Ancak yetimlerin, dul kadınların, fakirlerin, vakıfların malına ve mülklerine dikkat et, su bunlara zarar vermesin.”

Hz.Ömer "Dicle'nin kenarında bir kurt bir kuzuyu yese Allah hesabını Ömer'den sorar. “Eğer Dicle üzerindeki köprülerden birinde, bir koyunun ayağı incinirse Allah onu Ömer’den sorar sözleri kulağımızda çınlamaktadır.

Hz.Ali efendimiz Dicle ile Fırat'ı gayet övmüş ve tatlı sularının vücuda faydalı olduğunu söylemiştir.