Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mart '14

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Didim Dağcılık ve Doğa Sporları Grubu, Demirçay – Çalışlar köylerindeydiler…

Didim Dağcılık ve Doğa Sporları Grubu, Demirçay – Çalışlar köylerindeydiler…
 

 

Doğa ve spor tutkunu Didimliler Pazar günleri kendilerini doğaya bırakıyorlar…

Düzenli yapılan Doğa yürüyüşlerinin bu haftaki programı Söke ilçemizin Demirçay – Çalışlar köylerineydi… Didim Dağcılık ve Doğa Sporları grubu, bu haftaki yürüyüşünü Sökeli Doğa Yürüyüşçüleriyle birlikte planlamışlardı… Her zamanki gibi sabahın erkeninde Didim’den servis arabalarımızla hareket ettik…

Sökeli Doğa Yürüyüşçüleriyle birlikte yaklaşık 120 kişilik grubun buluşma noktası yürüyüşümüzün başlayacağı Demirçay Köyüydü…

Demirçay Köylüleri, bu kadar şehirli çılgını bir arada görmekten hoşlanmış gibiydiler… Köy kahvehanesi de bu kadar doğa tutkununa çay yetiştirmekte zorluk çekti…

Bu köy, yürüyüşümüzün başlangıç noktasıydı… Yürüyüşümüz öncesinde; benim de çok sevdiğim, insanın, doğanın, sevginin barışık ruhuna  çok uygun olan Üstün Dökmen’in şiirini her yürüyüşümüzde olduğu gibi Salim Kaynak’ın önderliğinde hep birlikte seslendirdik… Bu seslendirmeyi de köylülerin şaşkın bakışları arasında köyün meydanında yaptık… İlginizi çeker düşüncesiyle doğa yürüyüşlerine çok uygun olduğunu düşündüğümüz Üstün Dökmen’in bu güzel şiirini sizlerle paylaşıyorum…

Yola çıkınca her sabah
Bulutlara selam ver
Taşlara, atlara, otlara, kuşlara
İnsanlara selam ver.
Ne görürsen selam ver,
Sonra çıkarıp cebinden aynanı,
Bir selamda kendine ver
Hatırın kalmasın el gün yanında
Bu dünya da sen de varsın
Üleştir dostluğunu varlığa
Bir kısmı senide sarsın

***

Yürüyüşümüz, Derin bir vadi içinde akan “Sarıçay’a paralel başladı… Doğa tam anlamıyla uyanmıştı… Her taraf ren renk çiçeklerle, otlarla kaplıydı… Zeytin ve çam ağaçları doğal dokuyu oluşturan ağaçlardı… Patika bir yoldan yer yer çalılıkların içinden geçerek ilerlerken yer yer Sarıçay’ı geçmemiz gerekiyordu… Her ne kadar taştan dubalar varsa da suya düşme korkusu hepimizde bir heyecan yarattı… Bazı arkadaşlar daha doğal davranarak, ayakkabılarını çıkararak dereden geçmenin zevkine vardılar…

Öğle yemek molasını derin vadinin geniş bir alanında verdik… Evlerimizden getirdiğimiz azıklarımızı yedik ve dinlendik… Sarıçay’a  parelel yürüyüşümüz devam etti… Sarıçay çevresindeki küçük derelerle beslenerek güçleniyordu… Sarıçay yakın gelecekte, Didim başta olmak üzere birçok yerleşim alanının su umudu olacak…

13, 78 kilometrelik parkuru, 7 saat 12 dakika 31 saniyede yürüyerek tamamladık… Bu arada 4277 kalori yaktık… Tüm bu bilgiler grubumuzun lideri ve teknik elemanı arkadaşımız Nusret Tankal’a ait… Tüm yürüyüşlerimizde yürüyüşçülere her türlü desteği sağlayan Nusret Tankal arkadaşımız yürüyüşümüz sırasında ayağında bir burkulma olayı yaşamıştır… Kendisine acil şifalar diliyorum…

Tüm oflarımızı, vahlarımızı, sıkıntılarımızı dağlara ovalara bırakarak, kendimizi yenilemiş, yorgun ama mutlu  olarak Didim’e döndük…

Yürüyüşlerimizi düzenleyen dörtlüye Nusret Tankal’a, Salim Kaynak’a, Cevdet Kavalcı’ya Murat Behram'a  teşekkürler ediyorum…

Görüşmek üzere…

Erdoğan Şahin

Not: Yürüyüşle ilgili fotoğraflar, yazının ekinde Milliyet Blog Galeri'de...

 

  

 

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..