Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mayıs '11

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Didimli Doğa Yürüyüşçüleri; Herekleia Kral yolu yürüyüşüyle sezonu kapattılar...

Didimli Doğa Yürüyüşçüleri; Herekleia Kral yolu yürüyüşüyle sezonu kapattılar...
 

Bafa Gölü, Aydın ilimizle Muğla ilimiz sınırları arasında kalıyor. Tarihiyle, doğasıyla, kültürel dokusuyla çok önemli bir yer olan bu çevre, Tabiat parkı olarak da koruma altındadır...

Bafa Gölü Ege Denizinin bir koyu – Denizkulağı – iken; Büyük Menderes Deltasının jeomorfolojik gelişimi sonucunda göl haline gelmiştir...

Bafa Gölü ve çevresi önemli uygarlıklara merkez olmuştur... Her tarafı tarihsel eserlerle, kalıntılarla dolu bir açık hava müzesi gibidir... Kayaların, kaya mezarlarının çok yaygın olduğu bu bölgemizde, her kaya ayrı bir şekle bürünmüş bir eser görünümündedir... Bafa Gölü ise Dünya’da nesli tükenmek üzere olan kuşların beslenme ve barınma alanlarıdır... Tepeli pelikan, Cüce karabatak, Deniz Kartalı bu kuşlardandır... Ayrıca çok sayıda göçmen kuşunun kışı geçirmek üzere geldikleri bir alandır...

Didimli Doğa Yürüyüşçüleri, Kuşadası Doğa Yürüyüşçüleri ile birlikte, Bafa Gölünün karşı yakasında kurulmuş Antik Herakleia kentinin kurulduğu “Kapıkırı’ndan başlayan “Kral yolu parkurunda yürüdüler...

Sezonun bu son yürüyüşü, bu sefer üç kategoride yapıldı...

Yürüyemeyecek durumda olanlar veya yürümek istemeyenler, Herakleia antik Şehrinin bulunduğu yerlerdeki ören yerlerini gezdiler ve piknik yaptılar...

Kısa yürüyüş yapmak isteyen grup ise iki kilometrelik kısa bir yürüyüşten sonra dönerek ilk grupla birlikte pikniğe katıldılar...

Üçüncü grup ise yaklaşık on kilometrelik dik ve zor bir parkurda yürüdüler...

Doğal açık hava müzesindeki yürüyüşümüze bu sefer İngiliz hemşerilerimiz daha fazla ilgi göstermişlerdi... Her kaya gözümüzde bir sanat eserine dönüşüyor, fotoğraf makinelerimiz durmadan kayaların o muhteşem görüntülerini çekiyordu... Kralın bir zamanlar atıyla çıktığı bu dağlarda, o dönemlerden kalan yol gerçekten çok ilginç ve gizemliydi... Bafa Göl, yükseklerden daha daha farklı ve görkemli gözüküyordu...

Daha önceki doğa yürüyüşlerimizde gördüğümüz bitki örtüsünden farklı olarak. “Yaban Mersini, defne, katır tırnağı, yabani bezelye, karabaş otu dikkatimizi çekiyordu...

Yemek molamızı; Beşparmak Dağlarının yamaçlarındaki kayalıkların arasında verdik... Zeytin ağaçları, bu doğanın en iyi dostu olarak kayalarla içi içe yaşıyorlardı... Doğaya hoş kokular yayan çiçeğin de katırtırnağı olduğu gözlemlemiş olduk...

Doğa yürüyüşlerinde, genelde pek yapmadığımız aynı yoldan geri dönmektir... Doğa yürüyüşçüleri de genelde bunu sevmezler... Bu sefer aynı güzergahtan geri döndük... İyi ki dönmüşüz, Bafa Gölü’nün o güzel manzarasını izleye izleye Bafa Gölü kıyısına indik... Bafa Gölü'nün içinde çok sayıda adacık olduğunu da belirtmek isterim... Tam karşımızda da kaya mezarlarının ve bir küçük kalenin bulunduğu bir adacık vardı.... Adadaki keçileri kıyıdan görebiliyorduk... Kıyıdaki kumsala serilerek, yorgunluğumuzu giderirken, yerel bir sanatçının söylediği Türküler eşliğinde biralarımızı yudumladık...

Doğrusu, yürüyüş sezonumuzun kapanmasına üzüldük... Yürüyüşlerimizi organize eden doğa ve çevre dostu Türker Ertuncay Bey’e özverili çalışmaları nedeniyle burada teşekkürler etmek istiyorum...

Gelecek sezon tekrar yürüyüşlerimizde buluşmak üzere hoşça kalın diyorum...

Son olarak eklemek istiyorum.. Sezonun kapanışı; 10 Mayıs Salı Günü saat 20.00’de Yoran Bar’da Doğa Yürüyüşçülerinin birlikte eğlenmesiyle sona eriyor...

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..