- Kategori
- Dil Eğitimi
Dil sorumluluğu

Türkçe konulu konferans,Köy Hizmetleri Anadolu Lisesi, Kartal, 02 Nisan 2014
Türkçe ulusal dilimizdir. Ulusallık ise etnik kökenlerin üstünde bir kavramdır. İşte bu gerçeği unutmadan ulusal dilimizi geliştirmeliyiz.
Uluslararası yüz akımız Nazım Hikmet ,
“ Kardeşim
sana bu mektubu Ankara’da Kuyulu kahvede yazıyorum.
Hep aynı Anadolu havalarını çalıyor gramafon
Kocaman bir boru çiçeğine benzeyen ağzıyla.
Dışarda yağmur...
Mektepten istifa ettim.
Cepheye gidiyorum ihtiyat zabitiyle.
Çocuklarımıza Türkçe okutmak,
öğretmek, sevdirmek onlara
dünyanın en diri, en taze dillerinden birini,
kendi dillerini,
güzel şey,
büyük şey.
Ülkesini sevdiği kadar dilini de seven usta ozan, Kuvayi Milliye destanında böyle sesleniyor.
Türkçe ulusal benliği oluşturan kültürel değerleri içinde yoğurur.Ulusal duygular, toplumsal değerler varlık kazanır, kısaca ulusal bilinç gerçekleşir. Bu bilinç ulusal kişiliğin boy verdiği bireylerle somutluk kazanır. Yazarların,ozanların, bilim adamlarının elinde yoğrulmamış bir dil çağdaş kavramları yeterince karşılayıp yüksek bir uygarlık dili olamaz. Çünkü dile anlam inceliklerini, yeni anlatım olanaklarını, deyiş güzelliğini o dilin yazarları,ozanları kazandırır.
Bu yargıyı 19.yüzyılda yaşamış yapısalcı dilbilimci Ferdinand De Saussure doğrulayarak, “ Ulusu yaşatan büyük ölçüde dildir. Dil çok karışık bir yapıya ve sayısız belirtilere bağlıdır. Dili değiştirmeye ve uyarlamaya kalkışacaklar ancak bilginler olabilir.” diyor .