Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ekim '11

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Dila " Ankara'yı mayınlı bölge ilan etti"

Dila " Ankara'yı  mayınlı bölge ilan etti"
 

Şehrin heryanı bu bombalarla dolu.


Sanatçı Dila Tezemir "TÜRKİYE'NİN HER TARAFI BOMBA KAYNIYOR..."

Sarışın, esmer, kumral, Türk, Azeri, Rus ve daha birçok milletten bombalara ait telefon numaralı tam ve yarıçıplak resimlerin bulunduğu kartvizitler ülkemizin birçok yerinde olduğu gibi Ankara sokaklarını da adeta mayın tarlasına çevirdi. Fakat bu mayınlar basanların değil yerden alıp kartvizitin üzerindeki numarayı çevirenlerin elinde patlıyor. Bunlar Avrupa Birliği merağımızın semeresi.

Ülkemizin birçok köşesinde hergün onlarca insanımız dolandırılarak ocağına incir ağacı dikliyor, bir takım rant çevrelerince ocağı söndürülüyor adeta katlediliyor. Bir çok yuvanın yıkılmasına sebep oluyor. Daha evinin kapısına varmadan sokaklarda bombardıman başlıyor ve cebindeki parası bir takım hain tuzaklarla başkalarının cebine giriyor.

Yeni yöntem şöyle diyor Dila Tezemir ; Bir anlamda hizmeti ayağınızın dibine hatta altına getiriyorlar. Kadın bulmak için özel bir çaba sarf etmeye gerek kalmıyor. Kısa bir telefon görüşmesinin ardından motorize ekip geliyor ve sizi uzaktan süzdükten sonra geleneksel hayat kadını konukseverliği sohbeti başlıyor. 150-200 hayır çok istedin bir saat... Yok olmadı sabaha kadar falan... Kiminde yer dahil hizmet de sunuluyor... Ardından otel işletmecisi, komi, garson, belboy herkes bu karşılamayı yapıyor müşteriye  ve bütün bu organizasyonun sonunda "evinde yemeğini hazırlamış, çocuklarını yatırmış, dört gözle eşinin yolunu gözleyen ama aldatılmış bir eş, şehvet duyguları nedeniyle bir aylık kazancını insan canavarına kaptırmış dolandırılan bir aptal  ve diğer yandan bu işten nefret ediyorum, beni ilk kocam satmıştı "diye timsah gözyaşları döken bir hayat kadını kazanıyor dünya. 

Bu gidişe dur demenin zamanı geldi diyen sanatçı. Neye malolursa olsun fuhuş ve kadın ticaretini engellemek için her türlü kanuni mücadeleyi başlatacaklarını ve bugün ilk adımı attıklarını belirtti..

Bunun yanında hiç bir kadının aldatılmayı haketmediğini ve hiç kimsenin ailesinin nafakasını bir başka kadına yedirme hakkına sahip olmadığını, çocuğuna çorap alamayan insanların kazandıklarını gayrı meşru kazanç elde eden kadınlarla yemelerine engel olmak için hayatı pahasına elinden gelen herşeyi yapacağını sözlerine ekledi.
 
Bilindiği üzere Avrupa Birliği uyum yasaları gereğince Savcılık ancak fuhuş ve kadın ticaretine aracılık yapan veya suça iştirak edenleri cezalandırabiliyor. Türkiye Cumhuriyeti yasalarının fuhuşu serbest bırakması nedeniyle suçüstü yapılan hayat kadınları, travestiler, homoseksüeller, biseksüeller "bedenimizi kullanma hakkımızı kullanıyoruz" diyor ve kolay para kazanma yolunu seçtikleri halde kendilerini seks ve beden işçisi olarak nitelendiriyorlar.
 
Karvizit dağıtımında yakalanan zanlılar ise 4.500 TL ceza yazılıp bırakılıyor. Ardından" bu kaçıncı, paramız yok canımızı mı alacaklar" diye olacakları bekliyorlar.
 
Fuhuşun bireysel ve toplumsal etkilerinin dışında bir başka yönü daha ortaya çıkıyor. Bu da kartvizitlerin turistlerin ayağının altında dolaşıyor olması ve Amerikanvari bir şekilde hayat kadınlarının Ankara'da kendilerini sokaklarda pazarlayabilmesi, kirletilen çevrenin kimsenin umurunda olmaması.
 
Bir çok turistik otelin olduğu illerimizde ve Ankara nın Kızılay ve Ulus bölgelerinde tur otobüsü durur durmaz yabancı misafirlerimize ne kadar Avrupai bir ülke olduğumuzu gösteriyoruz. Bizzat hayat kadınlarımızın bastırarak gelen konuklarımızın kendilerini yabancı hissetmemesi için ayaklarının altına serdirdikleri ve  kendi ülkelerinin vatandaşlarının fotoğraflarının olduğu resimler üzerindeki telefon numaralarıyla hoşgeldin demiş oluyoruz.
 
Bütün bunları engelleyebilmek gayesi ile sanatçı kendisinin herşeyden önce bir Türk vatandaşı, bir insan, bir anne ve bir kadın olması münasebetiyle bireysel olarak kendi adına ve başkanlığını yaptığı Hayat Boyu Sevgi Derneği adına Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu. Cumhuriyet Savcımız Dursun Murat Ay tarafından şikayetin dinlendiğini ve Ankara Cumhuriyet Savcılığının 2011/106301 dosya numarası ile tahkikat başlattığını vurguladı. Konunun Başbakanlığımıza, İç İşleri Bakanlığına, Turizm Bakanlığına, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ve Emniyet Genel Müdürlüğüne yazılı olarak bildirildiğini söyledi.
 
Ancak sonuç aynı muhakemelerimiz idari suç işleniyor ve idarenin işi diye takipsizlik kararı vermiş. Maalesef değişen birşey yok. Koca devletimiz ve yargımız üç beş tane gayrı meşru kadının attığı kartvizitlere çözüm bulamadı. Sokaklarımız halen bu kartvizitlerden kaynıyor. Yani kısacası bu ülkeyi vuran ve insanını bitiren sadece PKK değil ki.
 
 
Toplam blog
: 55
: 979
Kayıt tarihi
: 21.10.07
 
 

İnsana insan olduğu için değer veren dürüst ve saygılıyım.Güzelliği fiziki olarak düşünmeyen gönül g..