Dilenci Vapuru : ZORT

Dört ay önce ayrılmasaydık bugün birinci yıldönümümüzü kutlayacaktık diyen arkadaşım! Senin için ne yazacağımı bilemiyorum.

***

"Sinemada önüme uzun boylu bir adam oturdu, üstelik şapkasını çıkarmadı" diyeceğine "Festivalde önüme uzun boylu bir adam oturdu, üstelik şapkasını da çıkarmadı" diyen kız. Sen bana hava atamaya mı çalışıyorsun? Ben seni top yapar oynarım, ona göre. Bir de sen "daha ilkokulda Joan Baez dinlemeye başladım" diye hava atıyorsun ya hani, işte bu da olmuyor. Annen baban dinlemiştir Joan Baez, sen de evde olduğun için duymuşsundur tabi. Ha tabi ilkokulda anadilin gibi ingilizcen vardı da sözleri anladınsa gerçekten de dinlemiş olabilirsin ama ben pek sanmıyorum. Sana bundan sonraki tüm festivallerde film makaralarını taşıma görevini veriyorum. Kaan Ertem'e sevgi ve saygılarımla.

***

"Bu hayatta beni en çok yaşlı kadınlar seviyor. Ben yaşlandığım zaman beni kim sevecek?"

***

Buradan hastanede yattığım bir hafta boyunca "refaketçiniz var mı?" sorusuna evet deyip, hem yağsız tuzsuz hasta yemeğini hem de refaketçi yemeğini yemek suretiyle kandırdığım hastane personelinden ve doktorlarımdan özür diliyorum. Benim refaketçim yoktu, var süsü verdim. Nitekim o hasta yemeğini yediğim sürece iyileşemezdim.

"Sen kendini kandırıyorsun" diyen annemin sesi kulaklarımda çınlıyor. Aaaa yok ya çınlamıyormuş, ben yazarken annem arkamdan yanaşmış da okuyormuş...

***

Sevgili Scarlett Johanson, bu hayatta dibi tutmuş muhallebi kokusu kadar sevdiğim ikinci bir şey varsa eğer, o da senin göğüs çatalın. Harikasın.

***

Sevgili blog okuru, dilenci vapurunun bu kısmında yazdığım paragraf aldı başını gitti. Onu "vapurda arbede" ismiyle ayrıcana yayımladım. Kendine dikkat et.

K.