Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

ismail hakkı özsarı

http://blog.milliyet.com.tr/ihozsari

23 Haziran '15

 
Kategori
Eğitim
 

Dilimizi yitiriyoruz

Dilimizi yitiriyoruz
 

alıntıdır


Profesör Oktay Sinanoğlu'nun bir kitabında okumuştum. Şuna benzer bir deyişi vardı: “Dillerini kaybeden uluslar, ülkelerini de kaybeder.”

Dilbilimci değilim. Türkçe öğretmeni de değilim. Ancak her öğretmen önce Türkçe öğretmenidir. Buradan yolan çıkarak dilimiz konusundaki rahatsızlığımı sizlerle paylaşmak istedim. Umarım haddimi aşmamışımdır.

Son yıllarda bir modadır aldı gidiyor. Yazı dilinde, konuşma dilinde Türkçe sözcükleri kullanmaktan alabildiğine bir kaçış var. Ne yazık ki bu işin önderliğini çoğu kez de devlet büyüklerimiz yapmaktalar. Örneğin Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna BM asamblesi veya izlenecek yöntem yerine “Prosedür” demezlerse kendilerinin bilgisiz sayılacaklarından korkmaktalar.

Hele rahmetli Özal;

ABD başkanı Bush'tan söz ederken hep “President Bush” derdi.

Batı karşısında aşağılık duygusuna kapılışımız; Osmanlının son dönemlerinde doruğa çıkmıştır. Bu durum her alanda kendini hissettirdiği gibi, dilde de had safhaya ulaşmıştır.

Çöküş döneminin mandacı enteli; Fransızca sözcükler kullanarak kültürlü olduğunu kanıtlamaya çalışırdı. Şimdiki enteller de Amerikanca sözcüklerin arkasına gizlenerek, aşağılık duygusundan kurtulma peşindeler.

TV'de bazı açık oturumlarda, sağlık programlarında hele de ekonomi programlarında kullanılan sözcükleri anla anlayabilirsen. Türk Dil Kurumu'nun sözlüğü bile yetersiz kalıyor.

Medya patronları da bu modaya uymuş. Hiçbir müdahale görmüyoruz. “Medya Center” yerine “Basın Merkezi” deseler cahillikle suçlanacaklarını zannediyorlar.

Devlet televizyonundaki haber okuyanlar bile “Te-Ve iki” yerine “Ti-Vi iki” diyor. Oysa “Ti-Vi Two” deseler daha doğru olacak. Hem İngilizceyi hem de Türkçeyi katlediyorlar.

Binalarına, iş yerlerine, mağazalarına, televizyonlarına Amerikanca isimler koyanlar ne yapmak istiyorlar. Duygularının mı yoksa akıllarının mı gereğini yerine getiriyorlar?

Mustafa Kemal çok iyi bir Osmanlı aydınıydı. Osmanlıcayı çok iyi konuşur ve yazardı. Ama O, Fuzuli'nin dili yerine Yunus'un dilini benimsedi.

Nazım'ın “Bir Aşk Masalı”nda; Ferhat, Şirin'e şöyle seslenir: “Konuştuğum dil kadar, Türkçem kadar güzelsin”

Sonuçta; entellerin yerini gerçek aydınlar alırsa, Türkiye de Türkçe de kurtulur inancındayım.

 
Toplam blog
: 291
: 1113
Kayıt tarihi
: 12.07.12
 
 

Emekli öğretmenim. Kitap okumayı ve düşüncelerimi paylaşmayı çok severim. Tarih özel ilgi alanımd..