- Kategori
- Tarih
Dilşad Hatun
gönlü şendi.
Budist Çinliler Müslüman Türkler' den
200 yıl önce; inadım inat diyerek, anlı
Şanlı, Türkmen kızını aldılar.
Adettendir, bağ kurulsun;
olur ya, bir ayaklanma çıkar, önleriz diye,
mağlubiyete bedel, evlenebilmeleri için, Dilşad’ ı
İmparator emriyle Pekin’e getirtmişler..
Varmadan huzura; hoş giyinsin diye tembih edilmiş.
O ise savaş zırhını kuşanarak, atıyla saraya varmıştı.
inanç ve intikam kor olmuş
hasret korkuyu vurmuştu.
Tahtın önüne gelince
Herkesin eğildiği İmparatorun önünde eğilmemiş
direnip kafa tutmuştu.
"Sessiz, fakat bana kızgın, " deyivermiş İmparator .
Dilşad; ne hoş geldim, ne de, askerlerini ülkemden
Çekmenden başka hoşluk beklerim!
İfadesiyle kılıcını İmparator’ a vermiş
Cesaretine hayran kalan, kılıcı iade etmiş.
Gurur u incinmesin istemiş imparator
Zora koşmamış, gönlü şen olsun istemiş hep
Pekin sarayının bahçesine,
Tek bir iğde ağacı diktirmiş, Dilşad Hatun için
Yurdundan getirilmiş bitki ve çiçeklerle biçim biçimmiş etraf,
Hanlar hamamlar, seyreylesin gelip geçeni diye kuleler inşa ettirmiş.
Ana Kraliçe oğlunun bu haline,
olmaz vaadlerine kızmış,
Kıza Hançer yollamış
Ya evlen ya öl diye
Korkmam demiş ölümden , fakat daha vazifem bitmedi.
İntikam almadan ölmek istemiyorum, demesini beklemeden
Hançer ipekten ipi kesmiş, Kraliçe hizmetkarına Dilşad Hatun’ u boğdurtmuş.
Asıllarını unutmayan hafızalarda, güzel kokulu prenses,
Dilşad Hatun' un dillere destan güzelliği kalmış.
Ruhu şad olsun.