Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Şubat '08

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Dimdik ayaktayız, yıkılmadık.

Dimdik ayaktayız, yıkılmadık.
 

Ben ülkemi ne olursa olsun seviyorum.


Bugünler de Başbakan Erdoğan çok öfkeli. Onun bu öfkesini hiç anlayamıyorum. Kin kusar gibi konuşuyor. Medyaya çatıyor, CHP’ne veriyor veriştiriyor. Onun bu davranışını normal olarak karşılayamıyorum. Yoksa demokrasi gereği olarak mı yapıyor bunları onu da anlamış değilim.

Sayın okuyucularım öyle bir dönemden geçiyoruz ki Tarih bunları da yazıyor. Beli bir zaman sonra anlayacağız ki ya bütün kuşkularımız boşa gitmiş ya da ülkemiz bir din devleti oluvermiş. İnşallah kuşkularımız boşa gider.

Erdoğan Bey’e ne oluyormuş da öfkeleniyor. Herhalde türbanı üniversitelere sokmasında birkaç neden vardır. İlk önce bunun nedenlerini açıklasın kendisi. Açıklayamadığı için tartışmalar büyümekte. Bana kalırsa kayaya çarptı. Çünkü karşılarında cumhuriyete, Atatürk ilke ve İnkılâplarına sahip çıkan bir topluluk dimdik ayakta durmakta. Bu topluluğu yıkamayacağını tahmin edemedi. Kaldı ki bu toplulukta öfkesini dile getirmeyecek miydi? “O Başbakanımız tabi ki türban üniversiteye girmeli. Biz de türbanın üniversiteye girmesini istiyoruz. Onlarında tabi ki okuma hakları var. Buyursunlar gelsinler ve okusunlar. Dediğiniz gibi Laiklik hiçbir zaman zarar görmez” demelerini mi bekledi. Yani kendisinin karşısında herkesin aynı anlayışını mı göstereceğini zannetti. İşte demokrasinin gereği yaptığı şey doğru bile olsa tepki de görecektir. O zaman nedir bu öfke. İşte bunu anlamış değilim.

Şimdi de gelelim Laiklik kavramına. Kısa bir açıklama ile devlet işini din işinden ayırmaktır. Şöyle ki dinin de devletin de bazı kuralları vardır. Çağdaşlaşmak adına devletimiz laik biçiminde yönetilmekte ve kuralları insanlar koymaktadır. Tabi ki dinde ki kurallarını Allah tarafından konulmuş olsa bile bu kuralları laik olan bir devletin kuramsal alanlarda uygulanmaması gerekir. Yani türbanı bu alanlara sokamazsınız. Laikliğin de bir kılık kıyafet yönetmenliği vardır. Buna uyulması gerekir. O zaman denize gider gibi yaz aylarında plaj kıyafetimizle gidelim. Kızlarımız bikini ya da mayo ile üniversitelere gitsinler. Mini eteklerini giysinler veya kolsuz askısız bluzlar giysinler. Ne dersiniz. Yakışır mı? Bu şekilde gidenlere laiklikte karşı gelmektedir. Yani böyle giyenlere “Biz karışamayız ne halleri varsı görsün mü?” diyecekseniz. Bu laflar bir başbakanın ağzına yakışmamaktadır. Biz de şimdi kalkalım diyelim ki: Türban gelsin ne halleri varsın görsün mü? diyeceğiz.

Bizler nasıl ki kılık kıyafetimize dikkat edip plaj kıyafetlerle üniversitelere giremiyorsak o zaman da sizler de türbanla üniversitelere giremezsiniz. Bilmem anlatabildim mim?

Türban denilen giysiyi giyip okumak isteyen onca kızlarımıza doğrusu yazık oluyor. Onların o küçücük beyinlerine maalesef din kuralları yerleştiriliyor. Onların da kendilerine sunulan din kurallarını uygulamak istenmektedir. Ama çağdaş bir toplum olma yolunda Atatürk’e ant içmiş olan Türk Gençliği
http://bilgisayarbilisim.net/turk_gencliginin_ataturk_e_seslenisi-t9846.html kandırılıp layık olmayan düzene doğru sürüklenmektedir.

Niye ki acaba Başbakan Türban meselesini bu kadar diretiyor. Bir sebebi olsa gerek. Çünkü onun yurt dışında bazı kişilerle bağlantısı olduğu düşündürüyor.

    ABD (Amerika Birleşik Devletleri) AB (Avrupa Birliği) Fettullah Hoca (Gülen)

Eğer öyle ise diyeceğim o dur ki onun Türk olduğuna dair kuşku duyarım. Başkaları ile Türkiye’yi parçalamak için işbirliği yapan kişi yalnızca Türk düşmanı demektir. Benim güzel vatanımım saf, berrak ve temiz kalplidir. Onun için hiç sesini çıkartmaz. Şimdiye kadar Laiklik ilan edildikten 71 yıl boyunca hiç kimse rahatsız olmamıştır da sizler mi rahatsız oldunuz? Onun için mi bunca yıl sonra türban takmak icap etti?

Tarih de defalarca Türk devleti kurulmuş ve yıkılmıştır. Her seferinde de birileri kurmuş devleti ama sonra başkaları gelmiş içerden o devleti yıkmaya becermiş. Ama Türklük hiçbir zaman yıkılmamıştır. Son olarak ta Atatürk’ün kurduğu laik düzenli bir devlet kurulmuş. Şimdi bu devleti yıkmaya çalışıyorlar. Zaten de yıkmak için yıllarca çalışmadılar mı? Yıllar önce sağ-sol davaları ile çalkalanmadı mı bu ülke? Şimdi de din davası çıkarttılar basımıza. Çünkü bazıları (kimse onlar) Türkiye’nin çağdaş ülkeler seviyesine yükselmesini istememektedirler. Bunlar Türkiye’ye elçi gönderiyorlar. Amaçları şimdi de gericiliğe itmektir.

Fakat ülkem bu oyunlara gelmeyecektir. Gelmemelidir.

Ben çağdaş, demokratikten yana, Atatürk Cumhuriyeti’nde İlke ve İnkılâplarına sahip çıkan bir vatandaş olarak ülkemin bu duruma gelmesinden son derece rahatsızlık duymaktayım. Sözlerim bazılarına dokunmuş olabilir ama bir şekilde MB sayfalarında bana sağladığı imkânlar neticesinde sesimi bir şekilde duyurmanın huzuru içersindeyim.

“NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!”

Sevgi ve saygılarımla…

 
Toplam blog
: 540
: 3176
Kayıt tarihi
: 02.01.07
 
 

Hiç bir motorlu araca binmeyi sevemedim. Daha doğrusu sevdiremediler. Onun yerine iki tekerlekli ..