Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ocak '16

 
Kategori
Siyaset
 

Diyanet ne işe yarar...

Diyanet ne işe yarar...
 

Karikatür: Mehmet Tevlim


     Türkiye bütçesinin çok önemli bir bölümü Diyanet İşlerine ayrılıyor…

Tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından alınan vergilerden Diyanet önemli bir pay alıyor ama sadece Sünni mezheple birlikte ideolojileşmiş alanlara hizmet veriyor… Diyanet; Hükümetin yaptığı icraatları, uygulamaları, halka bir yolla duyuruyor… Yani aynı zamanda siyasi bir işlev yapıyor… AKP iktidarının kendi mezhepsel inançları doğrultusunda çıkarttığı ve toplumu terbiye etmeye, toplumu inanç yönünden dönüştürmeye çalışan uygulamalarına da destek veriyor… Verdiğimiz vergiler, bize kin ve düşmanlık olarak geri dönüyor…

Geçen yıl 5,4 milyarlık bütçesi yetmeyen Diyanet, bütçeden daha fazla pay almaya devam ediyor… Diyanet ne mi yapıyor… Bolca fetva veriyor… İste bunlardan örnekler:

Evlatlıkla evlenmek caizdir. Lades haramdır. Kırmızı don giymek günahtır v.b… En son söyledikleri “Babanın öz kızına şehvet duyması haram değildir” sözleri ise tam anlamıyla mide bulandırıcıdır…

Tüm bu fetvaların kaynağı dinsel kökende olabilir, olmayabilir de bu bizim önemsediğimiz bir konu değildir. Tüm bunlar çağdaş laik anlayıştaki topluma dikte veya empoze edilemez… Arap kültürüne bulaşmış Müslümanlığı, bu topluma yaymanız için mi size para veriyoruz…

Diyanetin günümüzdeki görevi; laik düşünceye, Atatürk Devrimlerine karşı durmak, iktidarın dümeninden giderek halkın beynini uyuşturmak mıdır? Üstelik de tüm bunları verdiğimiz vergilerle yapılıyor…  

     Avrupa, Ortaçağ sonrasında reform ve Rönesans hareketleriyle yani aydınlanma dönemiyle birlikte Kilise Babalarının egemenliğinden kurtularak bağımsız ve özgür oldu… Özgür aklının yol göstericiliğine kavuştu.

Atatürk Devrimleriyle de biz aydınlanmayı yakalamaya çalıştık ama Atatürk’ün ölümüyle birlikte, dinden çıkar sağlayan yobaz tayfası Atatürk devrimlerine karşı bir duruş sergileyerek bunu siyasetlerine taşıdılar ve da başardılar… Bugünkü yaşadığımız karanlığın temeli budur…

Cumhuriyetimizin ilk yıllarında bir ihtiyaçmış gibi algılanan Diyanet İşlerinin günümüzde bir gereği kalmamıştır… Toplumu ayrıştıran, bölen, sadece iktidarın borazanlığını yapan fetvalarıyla iyice gözden düşen bir kurumun varlığına artık son verilmelidir… Bu konular Avrupa basının da alay konusu olmaktır… Gitgide laik anlayıştan uzaklaşan yanımızla çağdaş olamayız… Zaten gitgide Avrupa’dan –batı anlayışından- uzaklaşmaktayız… Şeriat yanlısı ülkelerle daha içli dışlı siyasetler geliştirmenin yolundayız…

Sosyal medya, yazılı ve görsel medya bu konuyu tartışıyor ama yanlış yönde tartışıyor…

Diyanet işlerinin fetvalarında geçen konuların dayanağının dinde olmasına veya olmamasına odaklanmak zaten en başta yanlış bir yoldur… Çünkü yasalarımıza göre biz laik bir ülkeyiz… Dini ilkelere ve kurallara göre değil, çağdaş evrensel yasalara göre yaşıyoruz ve yaşamak zorundayız…  

     Artık, Diyanet İşlerini yaşamımızdan çıkarmamız gerekiyor… Fayda verine zarar veriyor, bütünleştirme yerine bölüyor… Biz mezhebi dikte ediyor, diğer mezhep ve inançları yok sayıyor… Hem de bunları resmi bir anlayışla- otorite ile- yapıyor…

Her kes dini inançları yönünde de özgürdür… İster inanır, ister inanmaz. İnandığı dine, mezhebe yönelik harcamalarını da genel bütçeden değil, kendi bütçesinden karşılar… Böylece başkalarının hakkını da yememiş olur…

Aynı Şeyhülislamlar gibi, Diyanet de, siyasilerin oyuncağı olduğu için artık gereği kalmamıştır… Bu kurum kapatılırsa, Türkiye çağdaşlaşır, her yönüyle gelişir, insanlar daha mutlu olurlar…

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..