Diyarı Yar

Düştüm, elden ayaktan, gözden, dilden dile

Ova bayır yılan gibi akıp bir kuyunun dibine

Bir baş bir gövde kalakaldım bu diyarda

Tren uğramaz, yolcu gelmez

Bülbül ötmez, bir dala konmaz

Arsıza biganeye yol bulunur bu diyarda

Seyyah defterini, aşık mızrabını yitirir

Arif şüpheye düşer, aklı çelinir

Kör bağbana ısırgan gül bu diyarda

Bilinmez bilmeceler, söylenmez sır

Dile kemik pranga, söz sese sağır

Yalan doğruya kement bu diyarda

Çağrılsa da gelmez ölüm

Bahtta çile, tahtta zulüm

Kader kedere eş bu diyarda

Karabasanlar dolaşır haneleri

Hasret, acı, firkattir avaneleri

Aşk gönülü bilmez bu diyarda

Yağmur yağmaz, rüzgar esmez

Gün geceden ayrı düşmez

Ak karaya teslim bu diyarda

Kargalar tellal, haset fitneye gebe

Garibin bohçasındaki, zengine hibe

Ruh, ceset, cesaret bile satılık bu diyarda

Kevsere kanıp kimse cennet istemez

Aslı kabullenmez sahteyi görmez

Günah işlemek sevap bu diyarda

Eylenmezdim sılam olsa dönecek

Ağlamazdım yüzümü güldürecek

Bir vefalı yar olsa bu diyarda

Bu diyar, bu dünyadan başkası değil

Ne kibirli ol , ne kimse önünde eğil

Bahar ol, yağmur ol, bir sen kalsan da bu diyarda

1984 Kayseri doğumluyum. Adana merkez okullarından birinde görev yapmaktayım. Branş öğretmeniyim...