Doğru değilsin, çalışkan hiç değilsin... Başka ne kaldı? Amaç ne?

Yaklaşık 80 yıldır ilk öğretim öğrencilerinin haftada bir kez okuduğu güzel  ve anlamlı sözlerle dolu ANDIMIZ  diye bilinen okuma   hükümetimiz tarafından uygulamadan kaldırıldı.

Bu uygulamanın demokratikleşme adı altında sunulan pakette yer alması çok daha anlamlı idi.  Anlamlı idi çünkü Demokratikleşme adına Andımız okumasının kaldırıldığı imajını algısını vermek için daha iyi bir fırsat olamazdı. Çünkü bu yugulamanın kaldırılmasının Demokraitkleşe ile uzaktan yakından hiç bir ilgisi yoktu. 

Doğruyum, Çalışkanım.... İlkem, küçüklerimi sevmek, büyüklerimi saymak, Ülkemi, Milletimi özümden çok sevmektir.

Vatanım için seve seve canımı bile veririm. Ülkeme hayırlı bir insan olarak yetişeceğim. Çalışkan ve doğruluktan ayrılmadan yaşamımda adaletli ve eşit davranmaya özen göstereceğim.Geleneksel  büyük saygısı ve küçük sevgisini kendime ilke edineceğim.

Bu sözleri söylemediğimizde daha mı demokratik oluyoruz. Eğer Andımız söyleminin içeriğinde bazı kelimeler varsa bunları  çıkarmak  yenilemek değiştirmek doğru olabilirdi. Ki zamanla bu söylemler çağın yeni kelimelerine anlam olarak uyarlanmıştır. Bu günden 40 yıl önce söylenen hali de tam olarak bu günlerde söylenen hali değildi. 

Doğrum, Çalışkanım demek rahatsız etmemişse ya Türküm demek rahatsız etmiştir. Veya Ey Büyük Atatürk sözü ve seslenişi rahatsız etmiştir. 

Bu sözlerin anlamı  ve içeriği ne kadar güzel. Çocuklarımızın bu anlamlı davranışları hayatlarında uygulaması için  onları özümsemesi bizler için çok değerlidir. Okullardaki öğretim in yanında eğitim dediğimiz ve aslında daha önemli olan şey budur. Matematiği Feni Kimyayı herkes aynı seviyede öğrenemiyebilir. Ancak herkesin, ülkesini, milletini seven çalışkan dürüst bir insan olarak yetişmesi önemlidir. Bir ülkeyi  her konda ileri götürecek  bu davranışlar bütünüdür.

Bir öğrencinin Doğruyum, Çalışkanım ahlaklıyım saygılıyım demesinin olumsuz yanı nedir. Belkide son zamanlarda artan yalan sözler ve söylemler bu kadar tepki çekmesin diye bu söz ve davranışların artık normal olduğu mu anlatılmaya çalışılıyor. 

Elbette kişinin doğruyum demekle doğru olmadığını olamayacağını biliyoruz. Doğru olmak saygılı ve sevgili olmak bir davranış ve karakter yansımasıdır. Ama doğru olmak , dürüst olmak , çalışkan olmak için de bunu özümsemek ve bu davranışı benimseyen uygulayan bir grup ile büyümek  birbirinden örnek alınarak yetişmekle mümkündür.

Burada doğruyum demekle doğru olunmaz, bu sözlerin bir söyleme anlamı yok diyerek bir savunma yapılması  ve Andımız söyleminin okullarda her hafta söylenmesinin  kaldırılmasının gerekçeleri sanırım  ortaçağda bile yapılmayacak bir düşünce savunması olsa gerek.

Din adına bile yalan olduğu artık ayyuka çıkan sözler  devlet yöneticileri tarafından bile rahatça sarfedilirken bunların ahlaksızlık olduğunu düşünmeyeceğiz.  Herhalde bu  isteniyor. 

Yapılan hırsızlıklar ,adaletsizlikler eşitsizlikler  devlet adına usulsüzce iş yaparak makam ve mevki hak ve sorumluluklarını kötüye kullanmalar zamanla olağan hale gelsin ve meşrulaşsın mı isteniyor.

Bu yolda çokta uzun yol alındığını söylemek gerekiyor aslında. Yıllar önce devlet ve hükümet yöneticilerinin görevini kötüye kullanarak haksız menfaat  temin etmeleri çok daha fazla ahlaki tepki  çekiyordu. Oysa günümüzde artık aleni yapılan  ve  hatta kanun ile yapılan soygunlar kimsenin umrunda bile değil ve olağan karşılanıyor. Bu konuda çok büyük bir aşama kaydetmişiz. Ancak bu aşama maalesef geriye gidiş yönünde.Toplumsal çöküşü de  hızlandıracak bir şekilde olmaktadır. Dibe vurduk mu.? Dip neresi şu anda bilinmiyor.

Nereden nereye geliniyor değil mi? Bu ülkenin yüzde 99 unun Müsliman olduğu ise artık çok daha tartışmalı bir konudur. Veya İslam dininin kuralları  ve gelenekeleri mi bize yanlış öğretildi yoksa. Başka bir üçüncü seçenek maalesef yok. Çünkü bu ülkenin 75 milyon insanının bu kadar suskun ve tepkisiz kalması gelenek, görenek ve  yüksek ahlaki değerlere  gösterilmeyen saygıya tepkisiz kalması, görmezden gelmesi anlaşılır bir durum değildir. ilginç. Belkide tepkisiz değildir. Onuda zaman gösterecek.

Dürüst olmayı, çalışkan olmayı, adaletli olmayı saygılı ve sevgili olmayı ülkeyi ve yurdunu sevmeyi çağdaş uygarlık seviyesi için çalışmayı çocuklarımıza öğütleyemeyeceksek neyi öğütleyeceğiz?