Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ekim '06

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Doğru kişiyi arayanlara...

Doğru kişiyi arayanlara...
 

Acaba doğru insan mı?

Kendinize, Acaba doğru insan mı? Diye soruyorsanız, siz baştan kaybetmişsiniz demektir. Çünki bencillik ve belirsizlik dolu bu sorunun cevabını bilmeniz için o kişiyle en az 10 yıl birlikte yaşamanız gerekir. Bu öylesine bir risktir ki kaybettiğinizde en az, hayatınızın 10 yılını kaybedeceksiniz. O zaman kendinize öncelikle doğru soruyu sormanız gerekir.

Evet doğru insanı bulana kadar her rastladığınızla 5-10 yıl birlikte yaşamak lüksünüz yoksa doğru soruyu bulmaya ve öğrenmeye muhtaçsınız demektir. Bu öyle bir soru olmalı ki, Cevabı çabuk ve kolayca öğrenilmeli, öğrenilen cevap somut ve doyurucu olmalı ve en önemlisi de sizi tatmin edecek kadar doğru olmalıdır.

Hele bayanlar için doğru soruyu bulmak çok daha önemlidir. Çünkü toplumdaki değer yargıları ve yaratılış itibariyle bir bay 20 adaydan 18’inde hata yapsa çok zarar etmez. Ancak bir bayanın 20 adaydan en çok 1- 2 sinde hata yapma esnekliği olabilir. Daha fazlasında, genç bayanın yeni çarpmaya başlayan, o nazik ve çabuk etkilenen kalbi çok yaralanacaktır.

Doğru soruya varmak için bazı aşamalardan geçeceğiz.

1- Öncelikle kendinizi anlayın: Bu da ancak sizin kendi kendinizi tahlil edebilmeniz ile mümkündür. Evlilikten ne bekliyorsunuz? Evliliğin en çok hangi yönleri sizi çekiyor? Güzelce belirleyin. Acaba siz: Tüm özelliklerinizi, güzelliklerinizi, sırf O’nun “bakışına tahsis” edebilecek misiniz. Ve sevginizi, aşkınızı “O’na özel” tutabilecek ve kalbinizi -başkasına yer kalmayacak biçimde- onun tekeline bırakabilecekmisiniz?

2- Kendinizi tanıyın: Kendi kendinizi ahlaki, duygusal, şahsi, bedeni ve psikolojik, moral yetenekleri, beceri ve entelektüel yönlerden tahlil edin. Ne olduğunuzu ve ne olmadığınız anlamaya çalışın. Birkaç saatlik bir gayretle böylesine bir tahlilin gayet kolay olduğunu düşünüyorum.

Sakın kendinizi sizden önce bir başkasına tahlil ettirmeyin.

3- Denkliğe dikkat edin: Bay ve bayan birbirine denk olmalıdır. Yani bir birine uygun yapıda olmalı. Bu aşamadaki ufak bir aykırılık, ileride kesinlikle büyük bir aykırılık olacaktır. Bu denk olmak, en önemlisi: Duygu ve düşünce ve benzer kültürden gelmek noktasındadır. Sonra boy, pos, sosyal çevre v.s. Burada can alıcı bakış noktası : O’nun sizin duygu ve düşüncelerinize uyup uymadığı değil, Sizin o’nun duygu ve düşüncelerine uyup uyamayacağınızdır.

Aslında burada yapılması gereken en doğru şey: Bay ya da bayanın, insaflı bir bakış açısı ile baktığında, duygu ve düşünce olarak kendinden daha erdemli, daha güçlü, daha ahlaklı gördüğü eşine uymayı kendine kabul ettirebilmesidir.

4- Sırf evlenmek için evlenilmez, örneğin: Serseri, ahlâksız bir kocanın tahakkümü altına girmektense yalnız takılmak daha iyi olabilir.

Tüm bu aşamaları değerlendirdikten sonra DOĞRU SORUYU SORABİLİRİZ : “ACABA SİZ ONUN İÇİN DOĞRU İNSAN MISINIZ ?”

İşte cevabını bulmamız gereken doğru soru budur.

Bu sorunun cevabı eminim ki bir iki saatlik bir birliktelik ve bir iki günlük sakin bir düşünmek ile gayet kolay verilebilir.

Karar verirken bir gün boşanacağınızı hiçbir zaman hayal bile etmeyin. Hiçbir zaman boşanmama kesin azim ve kararlılığı ile karar verin. Çünkü bilenler bilir: “Boşanmak oldukça Onur kırıcı” olabildiği gibi, kalbe dolayısıyla yaşama giren hiçbir şey onu daha fazla yaralamadan kalpten ve yaşamdan çıkamamaktadır.
SAYGILARIMLA

 
Toplam blog
: 45
: 2970
Kayıt tarihi
: 12.06.06
 
 

İstanbul Hukuk 1990 mezunu. Hukukçu. 1997 T.o.d.a.i yüksek lisans başlama yetkinliğine sahip.&n..