- Kategori
- Kişisel Gelişim
Doğru okumak ve tenkit
Okuma yazma biliyor olmak, gerçekten okumayı biliyor olmak mıdır?
Okumada en önemli nokta okuma amacını bilmektir. Yani neyi niçin okuduğumuza dikkat etmektir. Aksi halde; ne aradığını bilmeyenin, neyi bulduğunu anlaması mümkün olmayacaktır. Geçmişten günümüze “bilgisizliğinin bilgisine sahip olmak” erdemdir. Ancak neleri bilmek gerektiğini bilmek, yani öğrenmeyi öğrenmek gerek. Okuma, öğrenme amacının çerçevesinde genel anlamda; her alanda bilgi, bir alanda çok bilgi sahibi olmaktır.
İnsan ancak çok bilgi sahibi olduğu konuda tenkit hakkına sahiptir ki çalışan, okuyan, sürekli tekamül içinde olan insanın, başkalarını çokça tenkit etmek için ne kadar vakit bulacağı da şüphelidir. Tenkit, lugat anlamı olarak:” Bir kimse veya şeyin iyi veya kötü taraflarını bulup meydana çıkarmaktır.” Tenkit, yapıcı veya yıkıcı olabilir. Ancak burada maksat, iyi niyetli olmak ve tenkit edilen konuda bilgili olmaktır. Doğaldır ki yeri geldiğinde tenkitler çok önem arz eder. Zaman zaman yapılması da gerekir. Ancak burada önemli olan bunu, yerinde ve zamanında, kendi ölçüsü içinde ve saygı sınırlarını aşmadan yapmaktır. Çok insan vardır ki, çevresinde sürekli tenkit edeceği bir şeyler arar ve kendince de bulur. Belki kendisi de ölçüyü fazla kaçırdığının farkında değildir. Ancak şu var ki, çalışan insanlar, başarılı insanlar başkalarını tenkit etmeye pek vakit bulamazlar.
Başarmak için çaba sarf etmek, tenkit etmek için zaman ve zemin aramaktan daha kolaydır.
Bu yüzdendir ki genellikle, çalışan ve bir şeyler üretmek için çaba sarf eden insanlar tenkit edilirler. Çünkü iş üretmekle laf üretmek aynı şey değildir. Burada çok önemli bir sözü göz ardı etmemek gerek: ”İnsanlar kendi hatalarını düzeltmeye çalışsalardı, başkalarının hatalarını görmeye vakit bulamazlardı. “
Erol Güldiken