Doğru şeyi doğru şekilde söyleyebilmek..!

Aslında çoğu zaman karşınızdaki kişi için ne söylediğiniz kadar nasıl söylediğiniz de çok şey ifade eder. Ve hatta bazı anlarda nasıl söylediğiniz ne söylediğinizin önüne bile geçer. Bu durumda en haklı olunan anlarda bile ifade şeklindeki detaylara çok önem vermek ve bu hassas dengeyi unutmamak gerekir. Buna güzel bir örnek başımdan iki gün önce geçen bir olay:

"Yaklaşık 24 yıldan beri aynı yerde yaşıyoruz. Doğal olarak yaşadığım bölgenin caddelerini, sokaklarını çok iyi biliyorum veya bildiğimi düşünüyorum:) Bu caddelerden biri son 1-2 aya kadar gidiş-geliş olarak çift yönlü trafiğe açık iken daha sonra bir şeriti trafiğe kapatılmış. Ancak son aylarda bu yolu pek kullanmadığım için bundan benim haberim yok.

Yolum bu caddenin olduğu bölgeye düşünce ben de daha önce çift yönlü olduğunu bildiğim bu yola girmeye karar veriyorum. Herkes gibi ben de sağa dönüş yaparken -eğer yasak varsa bir sağa dönüş yasağı veya çıkmaz sokak talebası beklerim. Bu talebayı da görmeyince (aslında varmış ancak sağolsun koyan arkadaşlar öyle yanlış bir acıyla yerleştirmiş ki benim geldiğim acıdan onu görmeniz neredeyse imkansız) yola giriyorum. Yola girmemle bir taksiyle burun buruna geliyoruz. Ben adamın benim şeritimden geldiğini düşünmekle beraber yine de bir gariplik hissediyorum. Ancak tam bu esnada gözüm taksicinin garip el hareketlerine, bağrışmalarına, ard arda yaptığı sellektörlere takılınca beynimde yaptığım bu muhasebe yerini daha temel insanı dürtülere yani kızgınlığa ve öfkeye bırakıyor ve adamın bu aşırı tepkisine tepkiyle cevap veriyor ve camı açarak:

-Ne diyorsun be..! Kaç yıldır ben durada yaşıyorum; bu yol ters falan değil. Yürü git..!!!

Taksici bana, ben ona bağırarak birbirimizden uzaklaşıyoruz. Derken arkadan yine bir taksi. Yalnız adamcağız öyle bir yüz ifadesiyle bakıyor ki, hiç konuşmadan şunu diyor.

* Arkadaşım yanlış yoldasın..!

Adam tek kelime etmediği halde hemen sinyal verip bir ara sokağa giriyor ve yönümü değiştiriyorum. Caddenin başına gelip tabela aradığımda gerçekten ters yola girdiğimi anlıyorum. İlk taksici sonuna kadar haklıydı belki ama söyleyiş biçimi ve seçtiği ifade şekli bu haklılığını alıp götürmüştü."

Benzer olayları hayatın her anında yaşamak veya yaşatmak mümkün. Olmaması dileğiyle.

Saygılarımla.