Doğu Türkistan'da yaşayan Uygur Türkleri üzerine

Doğu Türkistan'da yaşayan Uygur Türkleri'nin Çin tarafından zulme uğratıldığı söylenir.
Doğru mudur, diye somayacağım, çünkü zulme neden aranmaz.
Türkçüler, bu iddiayı sık sık dile getirirler; hatta bir kuzenim bana 'Kürtlerin sorunundan sana ne, soydaşlarımız zulme uğruyor, onu dile getir,' demişti.

Türkçüler, Uygur Türkleri'nin sorunlarını dile getirirken, meselenin siyasi, politik ve ekonomik yanını görmezler, görseler bile görmezden gelirler.
İzniniz olursa, görmezden gelinen yönlere değineceğim:

Uygur Türkleri, Çin egemenliği altında Sican Uygur Özer Bölgesi topraklarında yaşamaktadır.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi, iç işlerinde serbest, dış işlerinde Çin'e bağlıdır.
Nüfusu 25 milyon civarındadır; çoğunlu %45'lik dilimle Uygur Türkleri ve %40'lık dilimle Çinli'ler oluşturur.
Bölgenin resmi ve eğitim dili Uygur Türkçesi, alfabesi de Arap alfabesidir.

Sincan Ugur Özerk Bölgesi, doğal kaynaklar bakımından çok zengindir; adeta Çin'in can damarıdır; en kıymetli bölgesidir.
Ve bu özerk bölgenin yönetiminde Uygur Türkleri söz sahibidir.

Oradaki Uygur Türkleri'nin zulme uğradığını kabul ettim,
peki Çinliler, altın yumurtlayan tavukların olduğu kümese zulüm yapması ne kadar akla uygun?
Çinlilerin zalimin teki olduğunu kabul ettim, peki bölgenin yönetiminde söz sahibi olan Türkler, aptal mı, şaşkaloz mu?
Hiç bir şey yapamıyorsa bile Çin'e rest çekmesi lazım.

Bana, 'Kürtlerin sorunundan sana ne, soydaşlarımız zulme uğruyor, onu dile getir,' diyen kuzenim.
Evet, zulüm gören Uygur Türkleri'nin de yanındayım, Çin'e de lanet olsun.
'Kürtlerden sana ne,' diyorsun ya, Çin kadar olamamış senin ülken farkında mısın?
Nasıl olamamış, deme.
Nasıl mı olamamış, anlatayım.
%45'lik dilimden oluşan bir halka özerlik vermiş.
%45'lik bir halkı kendi dilinde yönetimine, eğitimine izin vermiş.
Peki senin devletin, senin devletin?
Doğuda %70 oranında yaşayan bir halkı ötelemiş, horlamış, başka bir ırkın, yani senin ırkının benliğini dayatmış, dillerinde eğitimi geçtim, şarkılarına, türkülerine bile karışmış; kan dökmüş, tezek yedirmiş; korkutmuş; yakmış yıkmış, memleketinden sürmüş...

Mesele, soydaşının değil, bütün ezilmiş halkların yanında olmaktır.


-Mustafa Yıldırım - 02.07.2013