- Kategori
- Genel Sağlık
Doğum Bilinci
Doğum bilinci
Doğum bilincinden önce kadın, varoluş bilincine, kadınlık bilincine ulaşmalıdır.
Zira doğum, kadın bedeninde işleyen bir yaradılış mucizesidir ve aynı zamanda hiç düşünmeden aldığımız her nefeste bedenimizde bu mucize her an gerçekleşmekte.
Varoluşumuzun bir parçası kalbimizin atışı. Biz hiç fark etmeden ve müdahale etmeden 4 haftalıktan itibaren atan kalbimiz.Kalbin her atışıyla vücudun en uç noktasına kadar ulaşan hayat suyu ile her an yaratılan bedenimiz.
İşte varoluş bilincine ulaşmamış zihinler, bedendeki yaradılış mucizelerinden,bedenden uzaklaşmakta. Zihin ve beden zamanla biribirine yabancılaşmakta.
Zamanla koşullanmaların, korkuların,maddenin esiri haline gelen ruh,bu yaralarını beden üzerinden anlatmaya çalışsa da araya giren mesafe bunu görmemizi engellemekte.Ve bu görüş yoksunluğu bedenin ruhsal yaralarını sarmamıza mani olmakta.
Nefes alma kolaylığına şükretme farkındalığı olmayınca, hamileliğin ayrıcalığını, lezzetini de tadamıyor kadın ve tabii doğumunda…
Doğum kaygılarını temelde, varoluşumuzla ilgili kaygılar oluşturur.
Varoluş bilincinden uzaklaştıran çağın ego savunma mekanizmaları, ruh-beden- zihin bütünlüğünü bozarak ruh ve bedeni parçalara ayırdı.
Bu parçalanma ile ruhun bineği olan beden varoluşun tek gerçeği olarak algılandı.
İnsanı bedenden, maddeden ibaret gören materyalist felsefe, ruhun ızdırapları olarak ortaya çıkan fiziksel şikayetleri giderme çarelerini gelişen teknolojilerle aramaya başladı.
Varlığın dengesi ruh-beden bütünlüğü ile olabilir. Bu denge tüm kainattaki dengeler kadar önemlidir bizim için.Ve bu dengesizliğin yol açtığı birçok sorun bedensel arazlar olarak karşımıza çıkar.
Asıl olan kainattaki dengenin bir parçası olan dengemize kavuşmak ve bütünün bir parçası olarak bütünde yok olabilmek,teslim olabilmek.
İşte o zaman doğum programına şahitlik etmek “fesüphanallah” larla izleyebilmek şansını yakalarız. Bir gün batımını, tekrar çıkacağına emin olma haliyle,coşkusuyla,muhabbetiyle seyreder gibi doğumu deneyimleriz..
Kadın ruh-beden bütünlüğünde bedenindeki her bir yeniden yaradılışa şükredebilir ve kainattaki her an var olan yaradılışlarla olan ahengini yakalayabilirse işte o zaman doğum yolculuğunda bedenindeki “Hayy” ismini okuyabilir. Okumalar değil midir ki zihnimize ve ruhumuza coşku-neşe katar… ruhumuzun coşkusu okumaları kolaylaştırır.
Doğum bilinci aslında ,gebelikte ve doğum yolculuğunda rahman, halik, bari, musavvir, rezzak, fettah, mukit, vekil, mübdi, muhyi, hayy, zahir,batın , malikülmülk isimlerini okuyabilme bilincidir. Vesselam.