Doların TL karşısında hızlı yükselişinin sebebi Türkiye’deki siyasi istikrarsızlığın yarattığı kaygı

Bir ülkede siyaset ile yargı birbirine girmişse, yürütme yargıyı tamamen kontrolü altına almaya çalışıyorsa, ülkenin başında diktatörlük heveslisi bir yönetim varsa, yolsuzluklar hasır altı ediliyor, yürütmenin bulaştığı yolsuzlukların üzerine yargının gitmesini engellemek için emniyet müdürlerinin, polislerin ve savcıların görev yerleri değiştiriliyorsa, hükumet – cemaat ülke yönetimi için kavga ediyorsa, Laik Cumhuriyetin kazanımları bir bir yok ediliyorsa, paralel devlet olduğuna dair tartışmalar sürüyorsa o ülkede ekonomik istikrar beklemek aşırı iyimserlik olur. 

Herhangi bir ülkede toplumda gelecek güvencesi hakkında derin ve yaygın kaygı yaratacak ölçüde bir siyasi istikrarsızlık meydana gelirse o ülkenin para biriminden yabancı para birimlerine kaçış başlar. Bu istikrarsızlığı yaşayan ülke Amerika veya genel olarak Avrupa ülkeleri olmadığı takdirde herkes kendi ülkesinin para birimi cinsinden olan tasarruflarını bozdurup özellikle Amerikan Dolar’ına veya Euro’ya geçer. Bunun yasak olduğu durumlarda bu kaçış karaborsadan yapılır. Ulusal para biriminden sürü psikolojisi ve panik içinde yapılan bu kaçış bir çözüm değildir, ulusal paranın değerini daha da hızla düşürür, krizi daha da derinleştirir. Devletin Kuru sabitlemesi ve Dolar’ın / Euro’nun fiyatının serbest piyasada belirlenmesini yasaklaması çözüm değildir.Çünkü dövize talep sürer ve bu talebin devletin belirlediği düşük kurdan karşılanamayan büyük kısmı yasa dışı olarak karaborsadan karşılanır, dövizin karaborsada belirlenen fiyatı yasaklanmış olan serbest piyasa fiyatının da üzerine çıkar. İnsanlar ülkede Laik Cumhuriyetin çöküşünü, Laik Cumhuriyet’in kurucusunun ve onun ilan ettiği ulusal bayramların devlet tarafından unutturulmaya çalışıldığını ve aşağılandığını, devletin içine sızan çetelerin ülkeyi yönettiğini, yargı ve ordunun etkisiz hale getirildiğini, adım adım Şeriat’a gidildiğini görüp gelecek kaygısından dolayı kendi ülkelerinin parasından kaçar hale geldiği müddetçe başbakanın gerekirse açıklayacağını söylediği hiçbir A,B planı, Merkez Bankası’nın hiçbir faiz artırımı doların ateşini söndüremez ve ülkeye ekonomik istikrar getiremez. Türkiye dahil Dünya’nın bir çok ülkesinin tarihinde siyasi istikrarsızlık ve ekonomik istikrarsızlık hep kol kola gitmiştir. Ekonomik ve siyasi sistem Sosyalizm de olsa Kapitalizm de olsa bu kural hep geçerli olmuştur.

Siz bırakın A planını B planını, TL faiz artırımını, sabit kur sistemi getirmekten, yabancı sermayenin kaçışına kısıtlama getirmekten bahsetmeyi ( bunu yaparsanız yabancı sermaye hayatta bir daha hiç gelmez ). Bunların yerine ülkeye siyasi istikrar getirin, hukuk devletini katletmeyin, laik Cumhuriyet’in altını oymayı bırakın, milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırın, orduyu düzmece kanıtlarla suçlayıp içeri tıkmayın, eğitimi dinleştirmeyin, savcıların, emniyet müdürlerinin yolsuzluklar üzerine gitmelerini engellemeyin bakın o zaman halkın kaygısı nasıl yatışıyor, TL’den kaçış tersine dönüyor ve ABD Doları / TL kurunun hızlı yükselişi duruyor.

Rasih Bensan

31 Ocak 2014