Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

TÜKETİCİ KÖŞESİNDE "SEMRA ABLANIZ"

http://blog.milliyet.com.tr/semra_sahin

27 Ekim '09

 
Kategori
Güncel
 

Domuz gribi hakkında bilgileriniz olsun

Domuz gribi hakkında bilgileriniz olsun
 

“TÜKORDER” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Genel BaşkanI Öner SAMANLI


Değerli Tüketici Köşesi Okurları,

ÖNCE ZORUNLU BİR AÇIKLAMA YAPMAK İSTEDİM:

Zevatın birisi, köşemizdeki bu konudaki yazı üzerine, Milliyet blog Yönetimine bir mail atarak, bu yazı benimdir, üzerine birkaç söz eklenmiş sonra yayınlanmıştır, bu ne denli terbiyesizliktir demiş....

Bilinmelidir ki, bizler terbiye okullarından yıllar önce iftiharla geçtik.

Bu köşede okuyacağınız yazılardan bir yerlerden alıntı yapılmışsa mutlaka o alıntının belirtileceğine dair bir edebi terbiyemiz de fevkalade vardır.

Gerek siyasi sansasyon yaratmak isteyenler ve gerekse de, bu yazıya muhalif olanlar olabilecektir. Biz bunlara da saygı duyarız. Ancak kimseyi de karalamak cihetine gitmeyiz.

Geç fark ettim. Yoksa daha önce müdahalemi yapardım.

Herkes işine baksın.

Lütfen doğru işler yapanı taşlamayı bırakınız.

Büyük bir olasılıkla da, bu yazımızın mecralarına inersek, "TÜKORDER" e karşı muhalefeti olan başka bir dernek mensubunun kendi iç çekişmesi olarak durum karşımıza çıkacaktır.

Buna benzer durumlar sık sık olabilir.

Başlığı altındaki yazımızı, aşağıda daha önce yaptığım açıklamalr doğrultusunda yeniden yayına alıyorum.

İspat-ı mecra burasıdır.

Saygılarımla.

TÜKETİCİ KÖŞESİNDE

SEMRA ŞAHİN

-

DOMUZ GRİBİ HAKKINDA BİLGİLERİNİZ OLSUN

“TÜKORDER” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Genel Merkezi ve Şubeleri adına, Genel Başkan, Öner SAMANLI, basına ve kamuoyuna domuz gribi hakkında, İzmir’imizde açıklamalarda bulundu.

Bende Değerli “TÜKETİCİ KÖŞEMİZ” okurlarımla gündemdeki bu konuyu paylaşmayı arzu ettim. Açıklamaları da sizlere yararlı olacağı düşüncesiyle köşeme aldım.

DOMUZ GRİBİ

“TÜKORDER” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Genel Merkezi ve Şubeleri adına İzmir’de açıklamalarda bulunan, Genel Başkan - Öner SAMANLI:

“Derneğimizce, Nisan 2009 tarihinde de, Türkiye kamuoyuna, domuz gribi hakkında açıklamalarda bulunulmuştur.

Bilindiği üzere, 2003 te Cenevre den yayılan ve Dünya Sağlık Örgütü nün "Kuş Gribi" diye isimlendirdiği enfeksiyon hastalığı tüm dünyada büyük bir uyarı etkisi yaratmıştı.Yıllar sonra zor olsa da bir çok etkisi temizlenen kuş gribinin hemen ardından şu sıralar yine tüm dünya gündemine oturmuş "Domuz Gribi" büyük bir sağlık riski oluşturuyor.”

DOMUZ GRİBİ NEDİR..?

“TÜKORDER” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Genel Merkezi ve Şubeleri adına İzmir’de açıklamalarda bulunan, Genel Başkan - Öner SAMANLI:

“Kuş gribinden bu yana gelişmiş en riskli ve en kötü enfeksiyon hastalığı olan Domuz gribi ölümcül bir sağlık sorunudur. Domuz gribinin yayılmasını sağlayan virüsler insan vücuduna geçtiğinde hücreler arasında yayılarak hastalığın iyice genişlemesini ve ilerlemesini sağlamaktadır. Bu virüsler evrim geçirerek daha tehlikeli bir sağlık sorunu oluşturmadan önce bir doktora başvurmak gerekmektedir.

Domuz gribi tüm dünya genelinde bütün sağlık yetkililerini ayağa kaldıran bir tür solunum hastalığıdır. Virüsün ilk hastalığı oluşturma süreci ise domuzlardan solunum yoluyla insanlara geçmesidir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ne göre domuz eti yiyerek domuz gribi bulaşmıyor. Domuz gribi domuzdan insana yada insandan insana solunum yolu ile bulaşıyor. İnsandan insana solunum haricinde hapşırma ve öksürme sırasında da bulaşabiliyor. Hatta el ile bulaşması da mümkündür. Tokalaşma yolu ile bulaşan domuz gribi virüsüne karşı vücudumuz bağışıklık kazanamıyor. Kapı kolları, bilgisayar klavyeleri gibi el teması sık olan yerlere dokunulduktan sonra elimizi burnumuza yada ağzımıza götürmemiz , virüsün vücudumuza bulaşmasını ve yayılmasını kolaylaştırıyor.

Domuz gribi adlı solunum hastalığına A tipi H1N1 adlı virüsün daha önce hiç görülmemiş bir türü yol açıyor. Bu virüs türü insan, domuz ve kuş gribi virüslerinin karışımından oluşuyor. Domuz gribi diğer grip türleri gibi kuru öksürük, ani ateşlenmeler, şiddetli boğaz ağrılar, burun akıntısı, eklem ağrıları, kusma ve ishal gibi belirtiler ile oluşuyor. Grip hastalıkları genellikle yaşlıları hedef alıyor. Domuz gribinin ölümcül virüsleri ise genellikle 25-45 yaşları arasında bulunanları tercih ediyor.

Domuz gribi tedavisi ise ABD li doktorların kendi vakalarında kullandıkları Tamiflu ve Relenza ilaçları ile oluyor. Bu sağlık sorununda normal bir grip aşısı çare olmuyor. Domuz gribine karşı tam olumlu sonuç için geliştirilecek olan aşının ise aylar süreceği söyleniyor. Yeni grip virüsleri insanın bağışıklık sistemini felç ederek tüm vücutta etkisini gösteriyor. Bu virüslerin yok edilmesi için gerekli olan ilaçların hazırlanmasının uzun süreci ise daha da ölümcül bir vaka oluşturuyor.”

DOMUZ GRİBİ NASIL BULAŞIYOR..? NASIL KORUNULUR..?

“TÜKORDER” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Genel Merkezi ve Şubeleri adına İzmir’de açıklamalarda bulunan, Genel Başkan - Öner SAMANLI: domuz gribi hakkında yaptığı açıklamalarına devamla;

“Ölümcül domuz gribi virüsü hızlı nefes yada zor nefes alma, huzursuzluk, vücutta kırgınlık ve solgunluk hissi, morarma, beslenmenin gerilemesi gibi sorunları hastalık öncesi vücuda yerleştiriyor.

Yüksek şiddetli ateşlenmeler ile döküntü gibi belirtiler bu durumu daha da aciliyete sürüklemektedir. Domuz gribinin bulaşması normal gribin bulaşma yoluyla aynıdır.

Yani öpüşme, öksürme, hapşırma gibi durumlarda ve temas yoluyla bulaşabilir. Virüslü ortamda solunum yapmak bile domuz gribi hastalığına sebep olabiliyor.

Virüs bulaşan kişiler hastalık belirtileri başlamadan birgün öncesinden sonraki ilk haftanın sonuna kadar virüsü bulaştırmaya devam eder.

Öksürme ve hapşırmada ortama yayılan damlacıklardaki virüslerin canlı kalma süreci ortamının durumuna, ısısına, nem oranına bağlı olarak değişir.

Bu nedenle virüs bulaşan hastalar karantinaya alınmalı ve temas ettiği yerlerin hijyen konusuna çok dikkat edilmelidir.

Domuz gribinin en önemli belirtisi hastalık süreci başladıktan sonraki 7 gün içerisinde vücut ısısının 39 derece üzerine çıkmasıdır.

Domuz gribinin etkili virüsüne karşı metabolizmamızın hiçbir şekilde bağışıklık kazanamaması durumu daha da ciddi bir hale getiriyor.

Virüsün yayılmasını önlemek için ise yapılacaklar çok basittir. Genellikle el ile temas edilen kapı kolları, masalar, musluklar, mutfak tezgahları, oyuncaklar… gibi günlük yaşamda sık kullandığımız el teması yaptığımız maddelerin hijyen durumunu kontrol altına almak gerekmektedir.

El temizliği virüs yayılması ve vücuda iyice bulaşmasını önlemek amacıyla dikkat edilmesi gereken önemli bir noktadır.

Hemen hemen günde en az 10-15 defa ellerimizi bol sabunlu su ile yıkamamız gerekmektedir.

Virüsün yayılması ve etkisini göstermeye başlamadan önce uygulanan bu tedbirler sağlığımız açısından çok yararlı olacaktır.”

DOMUZ GRİBİ HASTALIĞININ TEDAVİSİ VE AŞISI

“TÜKORDER” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Genel Merkezi ve Şubeleri adına İzmir’de açıklamalarda bulunan, Genel Başkan - Öner SAMANLI, basın açıklamasının devamında

:“Gün geçtikçe dünyamızda domuz gribi hastalığına yakalananların sayısı artıyor. Yapılan araştırmalara göre hasta sayısının 272 bini geçtiği ve bu ölümcül hastalığa yakalanan 3 bin 400 kişininde hayatını kaybettiği söyleniyor.”

DÜNYAYI ALARMA GEÇİREN HASTALIĞA KARŞI ÇÖZÜM YOLU, TEDAVİ ŞEKLİ NEDİR..?

“TÜKORDER” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Genel Merkezi ve Şubeleri adına İzmir’de açıklamalarda bulunan, Genel Başkan - Öner SAMANLI:

“Tüm dünyada domuz gribine karşı kırmızı alarm verildi. Bütün sağlık yetkilileri bu konuda gerekli tüm uyarıları yapıyor. Fakat o kadar uyarılara rağmen virüs son derece tehlikeli ve çabuk bulaşan cinsten bir yapıya sahip olduğu için hastalığa yakalanmak kaçınılmaz bir durum gibi.

Dünyada yaygın olarak kullanılan grip tedavileri arasında olan ozon tedavisi tüm grip hastalıkları üzerinde olumlu sonuç vermektedir. Bu olumlu sonuç veren tedavi yöntemi yani ozon tedavisi, domuz gribi sorununu oluşturan A/H1N1 virüsün yapısındaki lipitleri parçalayarak virüsü tamamen etkisiz hale getirebiliyor. Ozon tedavisinin bu etkisi sadece domuz gribinde değil diğer gribal virüslerin yok edilmesinde de büyük rol oynuyor.

Ateşlenmeler, öksürmeler, boğaz ağrısı sorunları, vücudun her yerinde oluşan gereksiz ağrılar (baş ağrısı başta olmak üzere) A/H1N1 virüsünün etkisi göstermeye başladığının kanıtıdır.

Domuz gribi ile yaz aylarında tanışmamıza rağmen önümüzde bulunan soğuk kış ayları çok daha tehlikeli günlerin habercisidir.

Okulların açılması ve bu soğuk günlerde kapalı mekanların tercih edilmesi ve geniş, kalabalık toplumların bir arada olması ile bağışıklık sisteminin kış günlerinde daha zayıf bir hale gelmesi domuz gribi konusunun ciddiyetini arttıran durumlar arasında bulunmaktadır.

Virüsün bir numaralı yok edicisi ozon tedavisi uzmanlar tarafından uygulanmakta ve olumlu sonuçlar alınmaktadır.

Fakat bu durum gerekli açıklamayı yapmak için yani ozon tedavisinin domuz gribine karşı olan olumlu etkisi için bir açıklama yapılamıyor.

Çünkü virüs insan vücuduna yerleştiğinde yapısını her geçen gün değiştirebiliyor. A tipi H1N1 virüsünün ozon tedavisi ile yok edilmesi mümkün fakat virüsün kendini geliştirip daha farklı ve tehlikeli bir hal alması sonucunda oluşan yeni yapının ozon tedavisi ile yok edilemeyeceği konusu da uzmanlar tarafından tartışılıyor.

Diğer bir yandan kış günlerinin gelmesi ve gribal enfeksiyonların sık sık görülmesi ile birlikte vücuda sık grip çıkan influenza virüsü domuz gribi virüsüne yardımcı olmaktadır.

Normal bir grip bile hafife alınmayacak şekildedir. Bu gribal enfeksiyon hastalığını atlatmak ise kişinin bağışıklık sisteminin gücü ile de alakalıdır.”

DOMUZ GRİBİ TÜRKİYE’Yİ NASIL ETKİLEDİ..?

“TÜKORDER” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Genel Merkezi ve Şubeleri adına İzmir’de açıklamalarda bulunan, Genel Başkan - Öner SAMANLI:

En doğal ve yan etkisiz bir grip tedavisi olan ozon tedavisi tüm enjektif alanlarda kullanılmaktadır.

Bu tedavi sayesinde vücudumuzun savunma sistemi güçlenmekte ve bağışıklık sistemini koruyucu maddeler vücuda geçmektedir.

Tüm dünyanın korkusu haline gelen domuz gribi alınan tüm önlemlere rağmen ülkemize de gelmiş bulunmaktadır.

Havaalanlarındaki termal kameralar ile izlenen yurtdışından gelen turistler vücut sıcaklığı seviyesine göre hastalık taşıyıp taşımadığı riski anlaşılıyor. Fakat domuz gribini hayat geçiren virüs etkisi vücuda girer girmez göstermiyor.

Kendisine metabolizmada gerekli yeri kurduktan bir süre son belirtileri ile hastalığı başlatıyor. Ülkemizde ise okullarda, televizyonlarda, radyolarda, gazetelerde yapılan uyarılara rağmen hastalık taşıyan birçok vatandaşımız bulunmakta ve bu hastalığı taşıyan bazı vatandaşlarımız hayatını kaybetmektedir. Genellikle okullar gibi toplu halde bulunulan alanlarda sık görülmektedir.”

“TÜKORDER” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Genel Merkezi ve Şubeleri adına İzmir’de açıklamalarda bulunan, Genel Başkan - Öner SAMANLI:

“Domuz gribine ülkemizdeki ilk kurban Ankara’dan olmuştur.

Sağlı Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre zatürre hastalığı taşıdığı kanıtıyla hastaneye kaldırılan 29 yaşındaki vatandaşımız uzman sağlık yetkilililerinin kontrol etmesi sonucu domuz gribi hastalığı taşıdığı öğrenildi. Bu hastada A/H1N1 virüsünün iyice genişlediği ve hastalığın iyice ilerlemiş olduğu bildirildi. Hastalığın olumsuz etkilerinden olan ani solunum yetmezliği ile hasta yapılan tüm tedavilere rağmen yaşamını kaybetmiştir. Bu durum ile Türkiye domuz gribine ilk kurbanını vermiştir.

Yapılan araştırmalara göre 24 Ekim 2009 Saat 20:00 itibariyle ülkemizde toplam 958 domuz gribi vakasına rastlanmıştır.

Vatandaşlarımızı domuz gribi karşında duyarlı olmaları konusunda Nisan 2009 tarihinde yaptığımız açıklamalarımızdan sonra bir kez daha uyarmayı görev sayıyoruz.” diyerek kamuoyunu bilgilendirmiştir.

TÜRKİYE AYDINI OLARAK TEŞEKKÜRLER SİZLERE, ÖZVERİLERİN İNSANLARI

Saygıdeğer, “TÜKORDER” Camiasını ve Genel Başkanı Öner Samanlı’yı, can-ı gönlümden kutluyorum. Yıllarca hiçbir maddi devlet yardımı görmeden, karşılıksız hizmet sunduklarını yine bir yazılarından öğrenmiştim. Hatta o yazılarının birisinde de yaptığı açıklamalarda gözlerim dolmuştu.

Neydi o gözlerimi dolduran açıklamalardan bilgisayarıma not ettiğim cümleler sizlerle de paylaşmak istiyorum;

“Ben bu milletin tüketici haklarının aranması için, bu milletin fertlerinden dayaklar mı yemedim, yüzüme tükürenler mi olmadı, kafama ekmek atan fırıncıları, yumurta atan cahil esnafı unutabilir miyim. Dernek şubelerimizin kira ve telefon vb. borçlarından ötürü icralara mı düşmedim, kamuoyuna yaptığım açıklamalarım yüzünden mahkeme mahkeme mi gezmedim, arsız eşek bile benden arlıdır…”

Sizden alacağımız çok ar dersi var saygıdeğer ve özverili büyük insan…

Saygılarımla.

TÜKETİCİ KÖŞENİZDE

SEMRA ABLANIZ

 
Toplam blog
: 75
: 3116
Kayıt tarihi
: 28.08.09
 
 

Tüketicileri bilinçlendirmek, haklarımızın aranmasına çözümler üretmek üzere faaliyette bulunanları ..