Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Kasım '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Don Kişot

Don Kişot
 

Deli Ama Kararlı


Don Kişot, tarihe mal olmuş bir simge. 1605 yılında yazarı Cervantes’in bir haykırışı olarak doğan Şövalye Don Kişot, maceraperest veya hayalperest halk kahramanı. Biraz idealist belki de bir parça deli. Ama aslında en akıllı kişi. Don Kişot, atı Rosinante ve gerçekliğe bağlı uşağı Sancho Panza ile bir ekip. Don Kişot çelimsiz ve zayıf yapıda, atı Rosinante’de aynı şekilde yaşlı ve cılız. Yani güçsüz bir ekip.

Dulsinya; Don Kişot’un uğruna yel değirmenlerine saldırdığı büyük aşkı. Aslında fakir bir köylü kızıdır Dulsinya ama Don Kişot onu asil bir hanımefendi olarak görür. Yıllarca sadece bir şövalye hikâyesi olarak okunmuştur çoğu kişi tarafından Don Kişot efsaneleri. Ancak kitap, çok az eleştirmen tarafından yazar Cervantes'in yaşadığı çağın eleştirisini yaptığı bir felsefe kitabı olarak değerlendirilmiş. Yel değirmenleri sistemin çarkları, Dulsinya ise Don Kişot'un uğruna savaştığı davasına taktığı isimdir. Don Kişot aynı zamanda da zenginden alıp fakire veren bir kahramandır.

Şöyle değerlendirebilirmiyiz; ekip zayıf ve güçsüz, büyük bir aşk var yani tutku ve bağlılık. Bir hedef var, belki uzak, ama kesinlikle imkânsız değil. Yalnız, değişmeyen mücadele, değişmeyen azim, değişmeyen davranış ve kişilik var tüm bunların yanında. Bitmeyen ve yılmayan bir mücadele var. Savaşmak için beklenti yok, en uygun ortam diye bir kavram yok, yeterli çoğunluk diye bir sıkıntı yok, teçhizat, ekipman, finansman gibi hiçbir unsur değer ifade etmiyor. Bir hedef var uğrunda savaşılması gereken. Odaklanmış ve vazgeçilmeyen tek amaç. Dulsinya. Yani Don Kişot’un davası.

Don Kişot efsane kitaplarında hiçbir zaman yel değirmenlerine karşı kazanamadı. Ama bu gün dahi herkes onun yel değirmenleri ile savaştığını bilir. Hiç mi iz bırakmadı. Belki yel değirmenlerine karşı kazanmadı ama savaşmak zorunda olduğu düşmanının çoğalmamasını sağladı. Onların yıpranmasını, belli bir süre içinde olsa kullanılamaz hale gelmesini sağladı. Yel değirmenlerinin korkulu rüyası olmayı her zaman başardı. Don Kişot varken yel değirmenleri hiçbir zaman rahat olamadılar.

Yıllarca birbirimize “Don Kişot’luk yapma” diye kızdık. Aykırı gördüğümüz, ucuz kahramanlık diye adlandırdığımız davranışlar için bu tabiri kullandık. Şimdi ben diyorum ki herkes Don Kişot’luk yapsın.

Kendince toplumsal hedeflerini ve amaçlarını korkusuzca ortaya koysun ki yel değirmenleri rahat dönemesin.

Her dönemde her toplumun Don Kişot’lara ihtiyacı vardır. Deli de olsa, zayıf da olsa, güçsüzde olsa, fakirde olsa. Çünkü herkes için bir Dulsinya vardır. Amaç belli, hedef belli, fikir belli olsun. Kişilik sağlam, mücadele sürekli, azim eksilmeyen ve yılmayan olsun. Yenilgi, kazanma öncesi oluşan isteklendirme olsun. Yeter ki dönenler yalnızca yel değirmenleri olsun. Ve Don Kişot’lar Dulsinya’sı için onurlu, medeni ve çağdaş kurallarda savaşsın.


 
Toplam blog
: 21
: 4564
Kayıt tarihi
: 22.10.08
 
 

1962 Gaziantep Doğumluyum ve Gaziantep'de yaşıyorum. 1979 Gaziantep Lisesi ve 1984 Bursa UÜ İİBF ..