Döndüm, hem de Kirmen gibi...

- Alo…

Telefonun çalış sesinden Anacığımın aradığı belli… Kayseri’den arıyor.

- Alo… Efendim ana…

- Ya… Bak sana bir şey söyleyeceğim. Biz bu evimizde kaç senedir oturuyoruz, bu güne kadar kaç kere oy verdik.

- Ana… Ne bileyim ben, çetele mi tutuyorum. N’oldu yine?

- Oğlum, bak kızma da bizim evin içindekilerin seçim kaaatleri (Kâğıtları) gelmedi. Muhtar ‘sizin kaydınız yok’ diyor. N’olacak şimdi?

- Geçmiş olsun, yapacağınız bir şey yok. Evin içinden kimse gidip vaktinde bakmamış mı seçim listelerine?

- Bakmamış… Kaç senedir bu evde oturuyoruz (Otuz sene oldu) bu güne kadar hiç olmadıydı.

- Eh… Bu sefer olmuş, oy veremezsiniz.

- Sen bana Menduh Beyin (Dr. Memduh Büyükkılıç, Kayseri, Merkez Melikgazi Belediye Başkanı) telefonunu versen…

- Onun da yapacağı bir şey yok Ana, geçmiş olsun…

- Tüüüüh… Görüyong mu? Abdullaya oyumuz verecedik…

- Ne yapacaktın Ana ne yapacaktın?

- Abdullaya verecedik oyumuzu…

Yıllardan beri CHP’ye, bir dönem (Benden dolayı) ANAP’a ve bir sefer de (Tansu Çiller’den dolayı) DYP’ye oy veren anam, nasıl oldu da bu sefer Abdullaya (AKP’ye) oy verecek, anlamadım. O anam ki “Milletin başörtüsüyle niye siyaset yapıyorsunuz” diye kızan…

Anam, genellikle neden kime oy vereceğini “Mantıklı” bir gerekçeye oturtmuştur bu güne kadar. Bu duygularına güvenerek sordum:

- Niye verecektin Abdullaya, başka parti mi yok?

- Yazık değil mi? Cumhurbaşkanı olacaktı, olamadı.

- Yani sırf bunun için mi?

- Evet… Ne var bunda… Hem de Bağ komşumun oğlu…

- Ana… İyi olmuş, listelere almamışlar sizi. AKP’nin birkaç oyu böylelikle eksik olur.

- Voooo… Öyle deme oğlum. Nesi var, “GÜL” gibi adam…

Anamın gerekçesi bu kez “Hissi” gibi geldi bana. Doğru bir mantığa oturtturamadı diye düşünüyorum

Fakat…

Özellikle AKP’nin seçim propagandalarında öne çıkan “MAGDUR” görünümü, Türkiye genelinde tuttu. Cumhurbaşkanlığı seçimi stratejisi de dahil olmak üzere uyguladıkları siyasi seçim stratejisi de zaten bu değil miydi?…

Ve… Anam da böyle düşünüyorsa…

Evet… Eğer anam da böyle düşünüyorsa, ben de DÖNDÜM arkadaş…

Bu güne kadar herkes çıkarları önünde “Kirmen” gibi dönmedi mi? Ben de döndüm. Kirmen gibi olmasa da bir tur attım. Hem de hiçbir çıkarım da olmamasına rağmen.

Bu seçimin sonuçları, Ömer Ağabeyimin (SABAZ) dediği gibi olacak. AKP, büyük çoğunlukla tekrar iktidara gelecek ve siyasi iradeyi temsil edecek.

Ondan sonra mı?

Ondan sonrasını Allah bilir doğrusu.

Bu milletin bir kez olsun gidip bir duvara toslaması gerektiğine inanır oldum artık.

Memleketin ulusal basını bile bu iktidarı “Uçuruyorsa” diyecek bir şeyimiz kalmamıştır diye düşünüyorum.

Baksanıza, enflasyon ekside seyrediyor, borsa (bize ne faydası varsa) rekor kırmaya devam ediyor. Dolar, yerlerde sürünüyor.

Ve…

Millet olarak bizler de yerlerde sürünürken, nasıl oluyor da AKP tekrar iktidar oluyor, anlamıyorum…

Anlamadığım için de…

Dö-nü-yo-rum…

Sevgili Ömer Ağabeyim… İçin rahat olsun…

Fotoğraf: Annemin ev hali.

Not: Annem, bir kez Hacca, bir kez umreye gitmiş, Avrupa ülkelerinin de bir tamamını gezip görmüş birisidir ve 82 yaşındadır.