Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mayıs '08

 
Kategori
Hızlı Tüketim
 

Dondurma, saat, şampuan ve seks

Dondurma, saat, şampuan ve seks
 

http://st.blog.cz/s/spratelacci.blog.cz/obrazky/16193831.jpg


Dondurma size normalde neyi çağrıştırır? Bana göre, hava sıcak olduğunda ya da yemeklerden sonra yenilen bir tatlıdır. Çocukların bayıldığı şeylerin başında gelir. Genellikle dondurma deyince çocukluğumuzu hatırlarız, ya da daha önce öyle idi.

Şimdi nasıl mı? Reklamlara bakın öğrenin. Dondurma aslında bir seks objesi imiş. Dondurma deyince direk yatak odası aklınıza gelmeli artık. Kadınlar en seksi geceliklerini giymeli ve sözgelimi kocaman çikolatalı bir dondurmayı ağızlarına götürürken, garip sesler çıkartmalı ki dondurmanın verdiği hazzı tarif edebilsinler.

Yazarken bile midem bulandı sayın okurlar. En çok çocuklara ve çocukluğuma üzülüyorum. Bu nasıl sapık bir bakış açısıdır? Normal bir insan, esasen bir ilişki terapistine gidip “ Sayın doktorcum, herşey bana seksi hatırlatıyor, bakınız şu elinizde tuttuğunuz kalem var ya, ohhhhhhhşş!!!!” filan dese terapist hemen ilaçla tedaviye başlar. Fakat bu, reklamcılar olunca ödül bile veriyorlar.

Televizyondaki şampuan reklamlarına ne demeli? Mehmet Günsür’ün söylediğine göre özgüven sorunumuzu reklamda önerilen şampuanla çözebilirmişiz. Düşünün bir iş görüşmesine gitmişsiniz, patron soruyor, “Özgüveniniz var mıdır? İnsanlarla kolay iletişim kurabilir misiniz? ” Cevap; “ Ayıpsın patron, Mehmet Bey’in kullandığı şampuanı kullanıyorum, ne haber moruuuuuk?” Tabi patron “ Sizdeki özgüven bize 4 numara fazla, hem ayrıca kelsiniz de, dolayısıyla sizinle çalışma imkânımız olamayacak neyazıkki” diyecektir mecburen.

Bir de saçını yıkarken abuk subuk sesler çıkartan kadınlar var, şampuan organikmiş. Bu sesleri duyan komşular “bana da bana da” diye bağırıyorlar. Öyle garip bir durum ki bu zavallılar, bir şampuandan cinsel sorunlarına medet umar duruma gelmişler. Reklamcıların hesabına göre bu reklamı seyreden cinsel sorunlar yaşayan erkekler ya da kadınlar acilen gidip, şampuanı satın alacaklar. Allah ıslah etsin ne diyelim.

Geçenlerde bir dergide saat reklamlarına rastladım. Bildiğiniz saat işte… Brad Pitt ve George Clooney gibi ünlülerin saat reklamı yapmalarına alıştık artık diyelim; aslında o da bir tuhaf ya, onlar takıyor diye, o saati alırsak sürekli dakik olacağımızın ne gibi bir garantisi var bilmiyorum. Yeni trent sadistik bir reklam yönetmeninin sapıkça çektiği resimlerde; bir kadının yüzündeki kocaman bir el, parmakları kadının ağzında.

Bu resimleri gören bir çocuğun anne ve babasına sorabileceği sorular aklıma geldi ve yine midem bir tuhaf oldu.

Birkaç hafta önce bir peder, İngiltere’deki bir mağazaya kendi çocuğuna hediye almaya giriyor ve çocuk hediyelik eşyaları satılan raflarda playboy kalem, kalem kutusu, okul çantaları ve dosyalarını görünce, hepsini yere atıyor. Küçücük çocuklara kurulan tuzağa bakın. Playboy “ Efendim biz onları 18 yaş üstü insanlar alsınlar diye üretiyoruz” gibi saçma sapan bahaneler ileri sürüyor tabi.

Reklamcılara sesleniyorum, “ Hayatta herşey seks demek değildir, eğer öyle görüyorsanız biran önce tedavi olun yoksa halk sizi tedavi edecek. Direttiğiniz şeylerin demokrasi olmadığını, ilerde bunları görerek yetişen nesillerin psikolojik sorunlarınin ağır yükü altında sizin de ezilebileceğinizi şimdiden anlayın. Kısacası aklınızı başınıza toplayın”

 
Toplam blog
: 48
: 2038
Kayıt tarihi
: 26.12.06
 
 

1964 doğumluyum. İşletme Fakültesi'ni bitirdikten sonra Londra'ya yerleştim ve halen burada yaşamakt..