Dortmun’un kombineleri ve Türk futbolunun içler acısı hali…

Yurtdışından geliş gidiş yapan arkadaşlarımla görüştüğümüzde, bizim içeriden yani Türkiye’ den bakış açımızla, onların dışarıdan bize bakışı arasında ne kadar byük bir uçurum olduğunu görme fırsatı elde ediyorum… Türkün Türke propagandası altında atılan hamasi nutuklar kulaklarımızı o kadar sağır ediyor, gözlerimizin önüne öyle perdeler çekiyor ki, doğruları seçebilmekte zorlanıyoruz devamlı… 

Bir süper lig ihalesi yapılıyor… Futboldan anlayan da anlamayan da takip ediyor bu ihaleyi… Ortaya çıkan satış rakamına bakarak futbolumuzun ve ligimizin büyüklüğünü tartışmaya başlıyoruz ardından… Aman da aman ne kadar pahalıyız, nasıl da büyüküz diye… Oysa sunni ve şişirme bir büyüklükten başka bir şey değil bu… Arz – talep dengesinin belirlediği bir durum…

Sonra takımlara bakıyorsun ve başlarındaki yöneticileri inceliyorsun… Basbalarının çiftliği gibi yönetiyorlar takımları ve fütursuzca paralar saçıyorlar… Eldeki imkanlar içinde, kendi yağıyla kavrulmasına izin vermiyorlar takımlarının… Çünkü ne öncesinde ne de kendilerinden sonra asla bir futbol kültürünün veya bilincinin oluşmasına izin vermemişler…

Takımın başındayken veremezler de… Çünkü düğmeye basarlarsa, kulübü bir daha hiç bir zaman istedikleri gibi yönetemeyeceklerini biliyorlar… Bu yüzden taraftarda bir futbol mantığının ve lezzetinin oluşmasını istemiyorlar… Kaos hali işlerini görmelerine yetiyor da artıyor bile… Sonrasında gelsin kavgalar ve küfürleşmeler… Ardından dayaklar ve arbedenin alası… Futbolumuzun her zerresinden terör fışkırıyor…

Statlarda karşılaştığımız yaralanmalar ve öldürülmeler, neredeyse sıradan olaylar halini almaya başlıyor… Her şeyi geride bıraktığımızda, masanın başına oturup ne olacak Türk futbolunun hali ve statlara medeni seyirciyi nasıl çekeceğiz sorularını sormaya başlıyoruz… Sen taraftarlarını savaşa hazırlıyorsan, o zaman kan ve barut kokusuna da razı olacaksın ne yazık ki…

Oysa Almanya’ ya ve diğer medeni futbol ülkelerine bakıyorum ve bam başka manzaralarla karşılaşıyorum… Ailenin bütün bireyleri hafta sonu, piknik yapma rahatlığı içinde maçlara gidiyor ve mükemmel bir atmosfer içinde izliyorlar maçları… Gelecek haftalarda da maçları seyredebilmek için büyük bir iştah duyuyorlar elbette… Kanıt mı istiyorsunuz?.. 

İşte en güzel kanıt, yine Alman ligi Bundesliga’ dan… Geçen yılın şampiyon takımı Borussia Dortmund 53 bin kombine satarak bir rekora imza atıyor… Senin liginin en kral takımı 10 binlere 20 binlere oynarken ve lig sonunda aldığı şampiyonluğu şike soruşturmalarına meze yaparken, elin adamı ailecek gidilen hafat sonu pikniği tadındaki maçları için tüm ülkeden 53 bini bileti daha sezon başlamadan kafadan satıyor…

Görüldüğü gibi öyle hamasi nutuklar atılarak büyük spor yada futbol ülkesi olunmuyor… Hesap ve durum ortada… Herkes eteğindeki taşları dökecek ve dört dörtlük bir arınma ve temizlenme sürecinin ardından herşeye sıfırdan başlayacağız… Başlamak zorundayız hatta… Yoksa Türk futbolunun gidecek başka yeri kalmadı…

Sevgi ve Saygılarımla… Fırat ÖÇAL