Dost kokularıyla dolu imza günü

Bir imza günü,

Bir büyük heyecan,

Bir telaş, bir merhaba, bir elveda!

Okurlarla tanışma,

Dostlarla karşılaşma…

Topkapı Şifresi kitabımın bu gün imza günü vardı.

Heyecan farklı oluyor böyle özel günlerde.

Yazarlara bir çeşit ikram olur imza günleri.

Okurlarla buluşma, sohbet etme, sarılma, hasret giderme. Kitaptan söz etme, yeni yüreklerle tanışma, yeni enerjilerle buluşma.

İmza günleri…

Bütün bunlar o kadar güzel heyecanlar ki, gülersiniz, gülümsersiniz. İsimlerini söylerler okurlar, siz birkaç kez sorarsınız.

Aklınız başka heyecanlardadır, aklınız olduğunuz yerin hamdı içindedir.

Bin kere, yüz bin kere şükür edersiniz Rabbinize:

“Hamdolsun Yarabbi’m, bu günleri gösterdiğin için” dersiniz, yine bir garip, bir mutlu en çok da huzurlu…

Bugün okurlarım Topkapı Şifresi'ni sordular.

Bu gün okurlarım, Topkapı Şifresi'ni aldılar.

Bu gün okurlarımla Topkapı Şifresi'ni konuştuk…

Anlattım onlara elbette uzun uzadıya, ya da zamanın yetiği kadarıyla!

Bu gün dostlarımı gördüm, eskilerden gelen yeni bahar esintileri gibiydiler.

Tanıdık kokuları ile sardılar beni, lezzetli sohbetleri ile büyülediler… Âşık Veysel demiş ya,

‘Dost dost diye nicesine sarıldım’

Bende dostlarıma sarıldım. Üstelik benim dostlarım ömürlük, eskilerden yeni nefesleri ile Nazan’ın yanındaydılar.

Tek tek mi saymalı isimlerini, yoksa hepsine birden:

‘Sizler benim canlarımsınız’ mı demeli?

Onlar benim canlarım…

Bir mutluluk daha verildi bana, bu da Kaçış filminin yapımcısı İhsan Taş, bana ve Elifime birer plaket verdi. Ne güzel…

Başka imza günlerinde görüşmek dileğiyle…

Nazan Şara Şatana