Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Şubat '17

 
Kategori
Edebiyat
 

Dr. Tamer Çağdaş anısına

Dr. Tamer Çağdaş anısına
 

Tamer ÇAĞDAŞ


Değerli Tamer ÇAĞDAŞ ağabeye...
 
Yıllar önce Hasan TUNCER takdimiyle tanıştığım, giderek samimi olduğum geleneksel deyimle Isparta’dan Değerli Tamer ÇAĞDAŞ’IN vefatının hayata ve insanlara dair bana düşündürdükleri;
 
En çarpıcı şekilde hayatının sonuna kadar ‘kendini arayan adam’ kavramıyla ifade edebileceğim Değerli Tamer ÇAĞDAŞ, lise öğreniminden sonra Bahriye’ye başlayıp bitiren ama hiyerarşi ve disiplin bana göre değil diyerek, şerit değiştirip Mülkiye’yi okuyan, mülki idareye Kaymakam olarak geçen farklı bölgelerdeki ilçelerde görev yapan ama Harbiye kadar olmasa da yine hiyerarşi gerektiren mülki idarede kendine özgü tavırlarından kaynaklı Vali yardımcılığı sınırında kalan, mülki idarenin yoğunluğunu hafif bulduğundan Fransa’da değil (kent olarak aşık olduğu) PARİS’TE İdare hukuku doktorasını tamamlayan Tamer ÇAĞDAŞ, madem mülkiye okuyup idare hukuku doktorası yaptım eksik kalmasın deyip İst. Ünv. Hukuk Fakültesini de okuyup bitirerek, bir bütün hukukçu olur. AMA bütün bunlara rağmen en çok sevdiği ve bildiği konu edebiyattı… 
 
Kendisiyle tanıştığımda bütün birikimiyle Haliç Üniversitesinde Öğretim Üyesi olarak ders veren Değerli Tamer ÇAĞDAŞ Girişimcilik sunumu yapmam için kendi ders saatini benimle paylaşma hatırası kendisine dair önemli anımdır, sevgili Alper de o dersteki öğrencilerden biriydi.  
 
Taksim, Galata ve Etiler Sporcular parkı dendiğinde aklıma ilk gelecek olan değerli Tamer ÇAĞDAŞ’LA yıllar süren diyaloğumuzda kimi zaman grup kimi zaman ikili sohbetlerimizle gelişen dostluğumuzla davet ettiği tüm aktivitelere katılmamın oluşturduğu samimiyetle 2012 yılında bana Galata’da bir mekan tanıdım bir genç kadın işletiyor ve aktüel aktiviteler düşünüyor orada edebiyat sohbetleri yapalım dediğinde, ağabey gözlem, yorum, deneme yazarım ama edebiyatla pek ilgim yok dedim. Katılırsan edebiyata olan ilgini anlarsın deyince tabii ki kıramadım. Katılmaya başladığımda edebiyat sohbetlerini de sevdiğimi anladım ve çoğunluğuna katıldım. En unutulmazı da 2013 Gezi olayları döneminde avluda biber gazından gözlerimizin yandığı buluşmaydı, o şartlara rağmen 10 civarında insan unutulmaz buluşmayı paylaşmıştık…
 
Oluşan samimiyetimizle (aktüel içeriğin dışında kısmen özelimizi anılarımızı paylaştığımız ikili sohbetlerimiz den biri için) karlı bir kış akşamında Taksim Gezi pastanesinde buluştuk, sohbete başlarken birazdan ‘sahibim’ gelecek dediğinde o da kimdir? Diye sordum, espriyle tanıdığın biri, gelince görürsün deyince meraklandım, biraz sonra buz kesen o karlı gecede bile kendisini yalnız bırakmayan sadaket timsali (yolda kayarsa elinden tutarım hassasiyetliye gelen) Tülin hanım kapıda görününce içimden AŞK denilen duygu bu gece bile yanında olmakmış dedirtti… 
 
VE bu düşüncemi perçinleyen ‘Tülin bana Kumru’nun sadece bir anı olduğunu öğretendir’ sözleri kulaklarımda çınlıyor. 
 
Son kitabını ‘dostluğumuz sonuna kadar devam edecek’ ifadesiyle imzalayan Tamer ağabeyin cenazesine yine Edebiyatçı - Yazar (bir gönül dostumun) imza günü daveti ve 30 yıldır görüşemediğim çocukluğumun en samimisiyle buluşmak için Ankara’da olduğumdan katılamadığım için çok üzülmüştüm AMA bundan kaynaklı ben onu hep Paris’te sanacağım…
 
Olgun başak eğilir misali, birikimi kadar saygılı, özgün sohbetleri dostluk dersleri olan tanıdığım en özgün kişilik olan (siyaset-edebiyat ve özel sohbetlerle 100 den buluştuğum) Tamer ağabey, unutamayacağım,  ruhun şad olsun, rahmetler diliyorum.
 
04.02.2017 - Kadri KANPAK
 
Toplam blog
: 617
: 1221
Kayıt tarihi
: 03.12.07
 
 

Her kesimi anlama ve kabullenme bilincimle; her kişinin asgari yaşam şartlarına sahip olabildiği,..