- Kategori
- Özel Günler
Düğün !...
Oğlu Levent’in düğününü Çankaya Köşkü’nde yapmayı tercih eden Sayın Ahmet Necdet Sezer, Çankaya Köşk’ünde o gün tüketilen elektriğin parasını ödediğini duymuştuk…
Tam anlamıyla "İşte bir Ömer tavrı!" diye nitelendirilebilecek
türden bir titizlenmeydi bu...
Devlete ait mumu bile, kişisel işlerde kullanmamaya
olağan üstü özen gösteren Halife Ömer’in
hikayeleriyle büyümüş biri olarak...
Köşk’te o gün tüketilen elektriğin parasının cepten ödenmesi
karşısında gıpta etmem normal değil midir? Siz söyleyin..
Ayrıca şunu da fark etmiştim:
Demek ki bir Cumhurbaşkanı, oğlunu ya da kızını,
takı torbalarının dolaştırılmasına izin verilmeyen,
yolların kesilmediği, beş bin polisin görev almadığı,
gelin hanımın gelinliği üzerine ahkam kesilmesine
imkan tanınmayan bir düğün töreniyle de evlendirebilirmiş.
Sadenin de sadesi olurmuş!
Farkındayım:Nereden bakıldığına bağlı olarak...
"Ne şatafatı kardeşim... İşte sade bir düğün...
Daha ne istiyorsun?" diye çıkışmak da mümkündür...
Ancak... Ben bir Kayseri’li olarak ;
Ben "içinden geldiği kültürel çevre" açısından Abdullah Gül’e,
biraz abartılı kaçacak bir "Ömer tavrı"nın
acayip yakışacağını , cuk oturacağını düşünenlerdenim.
Sadece dostların değil, düşmanların da
"Hakikaten yılın en sade düğünü oldu" diyebilecekleri,
istismarcıların ellerini boşa çıkaracak,
dedikodusu yapılamayacak türden
bir düğün töreni beklentim bu yüzden...
"İnsan bu kadar da titizlenir mi canım"
türünden tepkilere yol açacak bir düğün töreni düşlüyordum açıkçası...
Takı torbalarının dolaştırılmadığı,
"Gelen paranın yarısı şehit ailelerine" türünden
ucuz popülizme kaçılmamış,
beş bin polisin görevlendirilmesine gerek duyulmayan,
düğün sahiplerinin ve gelin hanımın kıyafetleri üzerine
ahkam kesilmesine olanak tanımayan,
tevazuda aşırı kaçılmış bir düğün töreni...
Ama olmadı... Olmadı , olmadı…..
Zaten hep böyle olmuyor mu?
İçine doğdukları kültürel çevre itibariyle kendilerinden
"Tevazu... aslına dönmeyi " beklediklerimiz
bizi hayal kırıklığına uğratırken... Buda oldu…
Sahi Milli Görüş lideri Necmettin Erbakan da
kızını beş yıldızlı Çırağan Sarayı’nda dillere destan bir törenle
evlendirmemiş miydi?
Hem de üzerinde Milli görüş gömleğiyle, gülerek…