Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Şubat '09

 
Kategori
Kültürler
 

Dün akşam bir düğüne icabet ettim

Dün akşam bir düğüne icabet ettim
 

Düğün Evi Oyun Evi


Dün akşam bir düğün törenine icabet ettim.
İlginçtir.
Sahneye çıkıp da oynamasını bilmeyen ben, sahnede oynayanları izlemekten inanılmaz derecede keyif alıyorum.
Hele birde orkestranın, Anadolu’nun muhtelif yörelerinden çaldığı o güzelim yöresel türkülerin tadı yok mu, sormayın gitsin.
Saatlerce izlesem oynayanları ve bu türküleri dinlesem, inanın bıkmam.
Dün akşamda öyle oldu.
Ve kapı gıcırtısına bile oyunla icabet eden milletimiz yine sahneyi doldurmuştu ve ben denizde başköşede oynayanları izliyordum.
Hem de keyifle.

Düğün töreni orkestralarının vaziyeti bellidir.
Yorum yoruma benzemez.
İcra deseniz zaten öyle bir şey aramak olası değildir.
Hem yorumun olmadığı ve hem de icranın olmadığı bu tip düğün törenlerinde yinede çalınan türküler bana keyif veriyor.
Nedendir bilmem ama, özünde doğaçlama oyunların etkisi fazla olsa gerek.
Özellikle Burdur, Denizli ve Antalya yöresinin çizmiş olduğu üçgende bulunan Teke yöresine özgü oyunlar bir hayli hareketli ve figürleri ise hayli zor olan oyunlar.
Ve buna mukabil birde düğünler Burdurlularınsa siz seyreyleyin sahnedeki oyunları.
Hem oyunlar müthiş oluyor ve hem de türküler.
Dün akşamki düğünde Burdurlu tanıdıkların düğünüydü.
Ve Burdur yöresinin o birbirinden güzel türküleri eşliğinde sahne hınca hınç dolmuştu ve adeta vatandaş sahnede bütün kurtlarını döküyordu.
Oturmak diye bir şey söz konusu olmadığı gibi, ilginçtir, sahnede ayak basmaya yerde yoktu.
Lakin benim prenses ki oyun ve dans gibi şeyler varsa, mutlaka sahnenin en müstesna yerinde kendisine bir yer bulur ve başlar oynamaya.
Taa ki kalkana kadar yerine oturmaz.
E benim prenseste böyle bir şey işte, hiç babasına ve annesine çekmemiş.

Bir genç dikkatimi çekti ve tek başına sahnede özel bir isteği oynadı.
“Kolbastı” oyunu.
Henüz yirmili yaşlarında olan genç arkadaş adeta döktürdü.
Ne muhteşem bir oyun oynadı, anlatamam.
Hadise halt etmiş desem yeridir.

Zamanın birisinde Belek’te bulunan otellerden birisinde konaklıyorum, eşim ile birlikte.
Bir akşam yemeğinde, restaurantın orta yerini boşaltan iki garson meydana çıkmıştı ve bu iki garsona roman havası çalmışlardı.
Muhteşem bir roman oyunu izlemiştik.
Hiçbir zaman unutamadım bu iki garsonun oynadığı roman oyununu.
Sanırım dün akşam izlediğim “kolbastı” oyununu da hiçbir zaman unutamayacağım.

Ben bir kez daha kendi ruhsal tahlilimi yaptığımda, tek cümle söyleyebilirim her halde.
“Çok kültürlülüğe karşı inanılmaz bir sempatim var.”
Ve bu sempati, yine ilginçtir, iradi değil.
Tümü ile kendiliğinden ortaya çıkmış bir şey.

Evet!
Her ne kadar kenar mahalle düğünlerinin modası geçti dense de bence öyle değil.
Bu düğün kültürü devam etmeli.
Hayli keyifli oluyor bu gibi törenler.


 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..