Dünün Dünyası'ndan

Stefan Zweig, kaleme aldığı yaşamöyküleriyle ünlü bir yazardır. Kitaplarında, yeryüzüne gelmiş dehaların derin karakter incelemelerini ve psikolojik çözümlelerini eşsiz bir dille okuyuca sunar. Kendi otobiyografisini kaleme aldığı ''Dünün Dünyası''adlı eserinde ülkesindeki eğitim sistemini anlattığı bir bölüm, bizim eğitim sistemimizi çağrıştırdığından paylaşma ihtiyacı duydum. 

Yazar, eğitim sisteminin, meraklı ruhlarından taşan her türlü arzu ve isteğe ket vuran yapısından ve bu eğitimin hayata katkısı olması için değil, sırf öğretilmiş olmak için verilmesinden şikayet eder. Sonra da bu donuk ve bomboş öğrenme biçiminin, ilgi ve hedeflerini bastırma amacının bilinçli ve gizli bir niyetten kaynaklandığını açıklar.Bu niyetin öğrencileri ilerletmek değil, geri planda bırakmak; onların benliklerini geliştirmek değil, düzenli sisteme mümkün olduğunca karşı koymadan uymalarını sağlamak olduğunu dile getirir. 

Okuldaki eğitimin monoton, zihinsel gelişimlerinin çok gerisinde kalan yapısı, luzumsuz-boş ve şematik bilgilerle dolu içeriğinden nefret ettikleri için arkadaşlarıyla kendi aralarında bir edebiyat grubu kurmaya karar vermişlerdir. Kendi aralarında kurdukları edebiyat grubu sayesinde bütün eski-yeni kitapların peşinde koşturmaya ve edindikleri her türlü bilgiyi ve fikri coşkulu bir heyecanla birbirleriyle paylaşmaya başlamışlardır. 

Düşünsel serüveninin temelleri henüz bu yıllarda atılan usta yazar, bilincini okuduğu kitaplarla beslemek yerine okulda aldığı eğitimle yetinseydi muhtemelen sistem varlığını köreltecek dolayısıyla da bizler bu usta yazarın lezziz kitaplarını asla okuyamayacaktık.