Dünya bankası Traktörü Zachau dayı geldi...

Dünya Bankası Traktörü Zakho Dayı dün ülkemizi ziyaret etti. Açtı ağzını yumdu gözünü...

Yok efendim...''OECD'' Ülkeleri içerisinde öğrenci başarısı en düşük 2. ülkeymişiz.

Öğretmen maaşları çok yüksekmiş...Kıdem tazminatları da ''Fahiş'' düzeydeymiş.

Nasıl mahcup olduk bilemezsiniz...Zakho Dayının maaşı bizim öğretmenlerin maaşının yanında ''Devede kulak !..''

Adam koca Dünya Bankası'na ''Traktör '' olmuş. Aylık geliri açlık sınırının altında!.. Vah vaahh !..

Milli Eğitim Bakanlığımız hemen bir yardım kampanya başlatıp, Zakho Dayıya destek olmalı.

Eğitim ordusu!.. ''Gün bugündür !..'' Pamuk eller cebe... Yok öyle, yan gelip yatmak.

Bizim misafirperverliğimize de bu yakışır. Hatta çorabı da delikmiş. İşportacı Muallim Bey ne duruyorsun ?

Kefenin cebi mi var ? Kazandığın yeter!.. Biraz da öbür dünyayı düşün!.. Ver oradan bir çift çorap!..

Resimdeki midye satan öğretmen efendi!.. Ver oradan bir kilo midye!.. Bak adam aç!.. Ayıp!.. Ayıp !..

Maaşının dörtte üçünü dövize yatıran Hoca Hanım, yeter yaptığın yatırım!.. Ver oradan bir avuç dolar!..

Zakho Dayı, köşedeki lokantanın garsonu da çaycısı da emekli muallimdir. Geç oraya doyur karnını!..

Hatta bir ay konuk öğretmenlik yapıver ülkemde, hazır gelmişken... Tadına varırsın muallimliğin!..

Senin ülkende, öğrencilerin yarısı uyuşturucu kullanıp derse girer. İsterse öğretmen döver!..

Hatta, öğrencisine şöyle bir sert baktı mı? Hemen soruşturmalar başlar!.. Bizde öyle mi?Gel arkadaş!..

Bak bizde maaş bol!.. Başarı biraz düşük olabilir!.. Sayende ''Tavan yapalım !..'' Gel dersaneleri de kapatıver !..

Sizin ülkenizde öğretmen maaşıyla, çocuk okutmak, kira ödemek, elektrik, gaz, su parası vermek kolay mı?..

Öğrencisine model olmak için temiz ve şık giyinmek ; zinde olmak için iyi beslenmek kolay mı ?..

Zakho Dayı!.. Siz, büyük şehirlerde öğretmenlik yapmanın ne denli zor olduğunu bilirsiniz !

Kapkaçtan, terörden, öğrenci dayağından, siyasi sürgününden, cep telefonu manyağından neler çekiyorsunuzdur ?

Gel bak!.. Bizim okullarımızda ısınma, fotokopi, kırtasiye, laboratuvar, temiz tuvalet, amir baskısı yok!..

Sonra, o kadar boş zamanın olur ki... Kendini yetiştirmek için sinema, tiyatro, opera ayağının altında...

Maaşının onda biriyle her ay beş kitap alırsın... Öğretmensin ya !.. Kendini yenilemen gerekir !.. Empatik ol!..

Sabah erkenden kalkarsın, kahvaltını doyasıya yaparsın, atlarsın özel otomobiline, karın villandan el sallar !..

Çocuklarını kreşe ve okullarına özel bakıcılar, servisler alır...Ruhun duymaz...Sonra ver elini kolej gibi okullarımız...

Girersin güvenle kapıdan, mis kokulu bahçelerden geçip, sıcak sınıflar, besili öğrenciler seni bekler !..

Her yer bilgisayar ağıyla örülmüştür. Hatta okulların önemli bir kısmı da 'öğretmen bağışlarıyla' yapılmıştır.

Temel eğitimden , ''özel yetenek sınavlarıyla'' yetiştirilmiş öğrenciler seni bekler. Sana pek iş düşmez.

Başlarında durmanız yeter. Hata çok çalışırsanız ödüller alırsınız. Siyasi yakınlarınıza gerek kalmaz.

Torpile gerek kalmadan, yalakalık yapmadan yeteneklerin doğrultusunda, istediğin makama getirilirsin!..

O kadar boş zamanlarınız olur ki... Bazen canınız sıkılır. Bir şeylerle oyalanmak istersiniz.

Unutmadan söyleyeyim bir dahaki sefere gelirken yanınızda killi toprak getirin !..

''-Ne mi yapacaksınız killi toprağı ?.. '' Burada eğitim işleri o kadar tıkırında ki bazen canınız sıkılabilir.

Boş zamanlarınızda ''çanak-çömlek'' yaparsınız !..