Dünya futbol liglerinin zorluk dereceleri...

Türkiye’de futbol her zaman ilgi çekmiştir.

Stadyumları, futbolcuları, futbol kulüplerinin yönetimleri, hakemleri vs…

2002 yılındaki Dünya Şampiyonasında Dünya üçüncüsü olmamıza rağmen, bizim spor yazarları ve yorumcuları, hiçbir Avrupa takımı ile karşılaşmadan bu derece elde edildi diye kıyameti koparıp, alınan sonucun bir başarı olmadığını söyleyerek, bu başarıya gölge düşürmeye çalıştılar. Oysa Şampiyon olan Brezilya ile bizim dışımızda iki kez hiçbir takım karşılaşmadı!

Yıl 2008 Avrupa Şampiyonasına; karşılaştığımız takımların hepsi Avrupalı! Ve dünya futbolunda söz sahibi takımlar…

Ama biz bunları yene, yene yarı Finale çıktık ve Almanya karşısında yediğimiz bir son saniye golü ile finali kaçırdık. Oysa oynadığımız futbol herkesin takdirini kazanmıştı.

Böylesi bir sonuç nasıl bir ortamda alınmıştı? Bunu hiç kimse sorgulamadı!

Oysa bizim ligimizde 8 yabancı futbolcu kadroya dâhil, bunun altısı genelde sahada olur. Diğer ikisi de kenarda beklerken, genelde yapılan değişiklikler bu yabancılar arasında olur.

Yani sizin anlayacağınız bizim futbolcularımız genelde ikinci sınıf futbolcu muamelesi görürler.

Öyle olduğu halde Avrupa’nın ilk dört takımı arasına girdiler.

Şimdi durum böyleyken, Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu'nun (IFFHS) 2008 yılı değerlendirmesine göre, dünyanın en zorlu ligi olarak İngiltere Premier Ligi belirlenirken, bizim ligimiz ise 11. sırada gösterilmiş.

El insaf ya! Tamam, İngiliz ligi ilk sırada olabilir, ancak bizim ligimizin de ilk beş içinde olması gerekmez miydi?

Gelin şu sıralamaya bir göz atıp, yorumumuza kaldığımız yerden devam edelim.

1- İngiltere 1192, 2- İtalya 1031, 3- Arjantin 1020, 4- İspanya 952, 5- Brezilya 942, 6- Almanya 922, 7- Fransa 847, 8- Meksika 683, 9- Portekiz 649, 5, 10- Ukrayna 620, 11- TÜRKİYE 599, 12- Yunanistan 597, 5, 13- Hollanda 573, 14- Şili 564, 5, 15- Peru 553, 5 …

Görüldüğü gibi bizim ligimiz Portekiz, Meksika, Ukrayna, Fransa gibi liglerin bile gerisine atılmış.

Ağzımızla kuş tutsak, layık olduğumuz yere bir türlü gelemiyoruz. Acaba bunun nedeni ne?

Birazda sporun dışına çıkıp genel siyasi eğilimlerden bahsedecek olursak;

Bizim PKK ile olan mücadelemizde yüzümüze gülen ülkeler, arkamızdan teröristleri destekleyip, onlara maddi, manevi destek veriyorlar ve gencecik Türk çocuklarının ölümüne neden olan silahları sağlıyorlar.

Bizim haklı mücadelemizde, dost ve müttefik olarak bildiğimiz ülkeler bile bize bir yerde sırt çeviriyorlar.

AB’ye alım konusunda da o kadar isteksiz davranıyorlar ki! Almamak için gösterdikleri çaba, bizim girmek için gösterdiğimiz çabadan bile fazla!

Öbür yanda İleri Karakol İsrail’in, Gazze’de Filistin halkının üzerine bomba yağdırırken, çoluk, çocuk, yaşlı, genç, kadın, erkek demeden herkesi öldürürken, Türkiye’nin dışında doğru düzgün bir tepki gösteren olmadı. Özellikle de Arap ülkeleri, gizliden gizliye İsrail’i desteklediler.

ABD ve AB açıktan desteklediler. Diğer ülkelerden ise bir ses çıkmadı. Özellikle Çin’den bir şeylerin çıkması gerekirken, sesleri solukları çıkmadı. Zaten Rusya’nın başı ekonomik krizle dertte! Onlar kendi kendinin derdine düşmüşler!

İşte böylesi bir ortamda Uluslar arası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonundan (IFFHS) farklı bir tutum beklemek abesle iştigal olmaz mı?

ABD ve AB kökenli hiçbir araştırmanın objektif olmadığı kanaati bende iyice arttı!

Ya sizde?