Düş Çocukları başlığın adı...

Gece saat gece yarısını kaç saat geçti onu bile anlamadım, ekran karşısında siyaset meydanındaki ülkenin çocuklarını izlerken.

Yüreğimin sıkıştığını izledim çocukların ellerine büyükler tarafından yazılarak verilen kâğıtları okumaya çalışmalarını gördüğümde.

Ötekileştirmenin bizi ne hale getirdiğini göremiyoruz ne o gözlerimiz siyah bir bezle mi bağlandı.

Ülkenin geleceği çocukları böyle bir çıkmazda bırakmaya ne hakkımız var?

Birbirlerinden daha kötü hayat şartlarının olduğunu kanıtlamaya çalıştılar birbirlerine.

Büyükler gibi konuşuyorlarsa da, çocuk gözüyle bakıyorlardı konuya.

Çocuk olup lunaparka gidememek.

Okulda sırayı üç, dört kişiyle paylaşmak…

Batıdaki çocukların hayatına azıcıkta kıskançlıkla imrenmek.

Bir şey söyleyeyim mi programı izledikten sonra terörün başlangıcından buyana hükümete gelmiş başbakan ve bakanların hepsini İmralı’ya göndermek istedim.

Niye?

Çünkü devletin o anki yönetimi hükümette.

Devlet ülkenin her yerine hizmet götürmekle yükümlü.

Yapıldıysa da …

?

Birde dikkatimi çeken; çocuklardan özellikle doğudan gelenler daha güzel Türkçe konuşuyorlardı. Dertlerini anlatmak için daha güzel Türkçe…

Kimbilir belkide bir ülkeyi doğu batı diye ayırmak yerine bir bütün için uğraşmak adına geç kalınmamış diye düşündüm. Çocuk kalplerinde ne fırtınalar?

Doğuda çocuk olmak zor.

Batıda da çocuk olmak zor. Aslında ekonomik sıkıntı çeken ailelerin çocukları olmak zor ister Batı, ister Doğu, ister Güney, ister Kuzey.

Türkiye’de…

Barış diyen çocuklara kızamadım, koskoca başbakanlar, koskoca insanlar barış diyor. Benim doğudaki değil kapı komşumla ne savaşım var ki barış oldun?

Türkiyede terör sorunu var.

Ekonomik sorun var.

Eğitimk sorunu var.

Ve bu sorunların çözümü devletin başındaki hükümetle birlikte aslında millette.

Önce adaletsiz dağılım yerine her yere hatta gülmeyin biraz imece usuluyle dengeli ekonomik ve eğitim seferberliği. Sonrası refah düzeyi olan insanlar geriye devleti parçalamaya çıkanlar öne ve yalnız.

Terörün maddi hortumunu da kesin.

Askeri harekat devam.

Açılım, açılım bu işte..

Devletin asli görevi birleştirmek.

Etnik kimlik için serbestlik ama milli kimlik çatısı altında.

Biz sade vatandaş mı vereceğiz aklı?

Aslında ordaki çocuklardan birinin sözleri hala kulaklarımda.

’’ Milletvekili siyasi eğitim almış olmalı’’