Düş kitapları... kitap düşleri

Eğer sizi kitap okurken görmüyorsa, çocuğunuza kitap armağan ettiğinizde muhtemelen çok sevinmeyecektir. Yüzündeki hayalkırıklığını gördüğünüzde içinizden "keşke istediği playstation oyunlarından birini alsaydım" diye suçluluk duyacaksınız belki de. Oysa hayatında hiç oyuncağı olmamış, hatta ders kitabı dışında hiç kitabı bile olmamış bir köy çocuğuna kitap hediye ettiğimde "bunu benim için mi aldın? buna para mı verdin" diye sorarken yüzündeki utangaç gülümsemeyle karışık neşesini görmenizi isterdim.

Yaşadığım yere yakın köylerde çocuklar kitap okumanın sadece okul kitaplarından ibaret olduğunu düşünüyorlar. tıpkı şehir çocukları gibi. bir kaç farkla. o çocukların kimilerinin evlerinde televizyon bile yok. bilgisayara dokunmamışlar. evlerine gittiklerinde sanki 30 yıl öncesine gidiyorlar, okula ya da kasabaya geldiklerinde bugüne dönüyorlar. hiç düşündünüz mü çocuklarımızı televizyon ya da playstation karşısında yetiştirirken onlara sunduğumuz hazır düş bahçeleri ile onların ufuklarını en geniş olduğu zamanlarında ne kadar yıpratıyoruz? hiç bir çocuk yazı dilinin ona açtığı hayal kapılarından mahrum olmamalı bence.

Benim okula başlamadan çok sevdiğim ve bulduğum herkese okuttuğum bir kitabım vardı. İranlı büyük yazar Samed Behrengi'nin "Küçük Kara balık" isimli muhteşem çocuk romanı. Okumayı söktüğümde o ana kadar zaten satır satır ezberlediğim "küçük kara balık"'ı öyle rahat okuyabilmiştim ki herkes şaşırmıştı. aslında benim hafızamda herşey vardı film kareleri gibi. sadece işaretler olarak o sözcükleri görmem gerekiyordu o kadar. iyi ki o zamanlar Nemo yokmuş da hayallerimi kendim kurmuşum diyorum.

"Küçük Kara Balık" ın hayatımdaki yeri öyle büyüktür ki.. başka başka denizleri merak edip güvenli evinden çıkıp okyanusun tüm canavarlarıyla başa çıkan sonra da evine dönmeye çalışan "küçük kara balık" bugünlerde büyük küçük hepimizin bildiği palyaço balığı "nemo" adlı bir filme de konu olmuştur. "Nemo" filminde adı bile anılmayan Behrengi'nin "Küçük Kara Balık" isimli kitabından ilham alınmadıysa ben de hiç bir şey bilmiyorum bu dünyada.

Başka düş kitapları daha vardı çocukluğumda sevdiğim. en iyisi bir liste yapmak. köydeki çocuklara götürülecek kitaplardan bir liste yaptığımda aklıma hemen gelen bir kitap var. Vedat Dalokay'ın "KOLO" isimli kitabı. kitabın İsmail Gülgeç tarafından yapılan muhteşem çizimleri o kadar büyüleyicidir ki.. Kolo bir keçinin hikayesidir. çocuklar bayılır bu kitaba zira hepsi keçilerle içiçeler zaten, eminim seveceklerdir.

bizim köydeki çocuklara armağan edilecek kitaplar listesinde bir de Bekir Yıldız'ın "Ölümsüz Kavak"ı olmalı. Kesilip kağıt yapılan kavak ağacının hikayesi. Bir de Jules Verne serisi bulmalıyım. bizim köydeki çocuklar şimdilik harry potter okumasalar da olur. birden bire doğaüstü güçlere sahip olan çocukla daha sonra tanışsalar da olur. Şimdilik elbette ki exupery'nin "küçük prens" i ile Andre Maurois'in "Şişkolarla Sıskalar" ı olacak. Lewis Carol'un "Alice Harikalar diyarında" sı ile La Fontaine'den Seçmeler de listeye girecek mecburen. Daha başka çocuk klasikleri de "Pinokyo" ile Gulliver'in Seyahati olabilir ..Ya peki macera kitapları? Enid Bylton serileri harika olabilir. son olarak bir Behrengi daha ekleyeyim listeye: "Bir Şeftali Bin Şeftali".

kitapları onlara verirken gözlerindeki ışıltıyı görmek için sabırsızlanıyorum.

foto: http://www.fotograf.net/araguler/klasikler/101.htm- Ara Güler - Ankara Kaleiçinde oynayan çocuklar-1970