Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '10

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Düş'tü...

Düş'tü...
 

“Düştü…
Yüreğim ellerine küçük bir serçe misali düştü…
Çırpındıkça ben, sol yanıma aşkın en derin sancısı düştü…
Bağrına basıp sarmaladığında takatsiz bedenimi,
Kollarım iki yanıma nasıl da düştü!
Sahi, yaralarımın sağaldığı o gün de mi düştü?
Can vermek için zayıf bedenime her öpüşünde,
Aldığım haz gerçek olamayacak kadar düştü!”

………….
Dağların doruğunda bir sevda yeşerttim sana çocuk… En sıcak iklimlerin güneşinden serptim üstüne… Allı morlu çiçeklere bezedim zülfünü. Yetmedi, ayın şavkını taç yaptım zifir saçlarına… Parıldadıkça yakamozların, içime ateşin “düştü”, yandım. Yandıkça küllerimden yeniden yaratıldım.

Vakti kuşandım düştüm yollara… Anlamsızlaştı zaman mefhumu bende. Yitirdim geçmişimi ve geleceğimi. An’a beledim tüm umutlarımı… Her iç çekişimde seni andım, adınla başladım güne… Mesafeler yarattı kader, yılmadım, kat ettim. Yüreğimin yağmurları altında ıslanırken yüreğin, çocuk yanınla sırılsıklam oluşunu izledim… Heyecanın ve gülüşün ömre bedeldi… Hayranlıkla izledim aşk sarhoşluğunu… Coştukça yüreğin, taşıyordun deli Fırat gibi…

Sığmadık dünyaya… Sınırlandırılamayacak kadar özgürdük çünkü… Deli düşlerimiz vardı kimsenin hayal bile edemeyeceği… Sakladık gözlerimizin içine, bizden başkası göremedi. Sığ düşünceler sarmışken evreni, bizim çılgın ütopyalarımız vardı. Anlamadılar… Fazla geldik insanlığa, kaldıramazdı küçük yürekler deli sevdamızı…

Her defasında maviye boyamak istedin düşlerimi... Hayallerindeki “tanrıça”ydım. Hüzne boyalı tüm renklerim maviye döndü varlığınla birlikte, tıpkı istediğin gibi…
Sınırlar olmadı hiç bu sevdada. Şimdiye dek olan tabularsa çoktan yıkılmıştı sevda selinin coşkusuyla. “Bir ben vardı senden öte içimde, bir sen vardı benden öte içinde...” Yüreğin, uçsuz bucaksız bir okyanustu. Her şeyi bırakıp bindim ellerinin küçük teknesine. Saldım kendimi sularına özgürce… Öylesine dingin suların vardı ki, ruhum eşsiz huzurunda kayboldu. Hiç kimse yoktu dünyamda artık. Silik yüzlerle konuşuyordum hep. Tüm evren bizden ibaretti artık. Bir sen bir de ben! Her şey bizim için yaratılmış, bize sunulmuştu. Şiirler bize yazılmış, en yürekten ezgiler bizim için hayat bulmuştu dillerde…

Şimdi bir kırık düş müdür bilinmez bu yaşananlar sevgili… Varlığım, varlığındır…
Tüm gerçekliğimle sende kaybettim yüreğimi… Hükümsüzdür!
…………….

“Sonra bir yanık ezgi belirdi dilimin ucunda, hece hece düştü…
Ne kadar gerçek sandıysak da biz, tüm yaşadıklarımız aslında düştü!”

 
Toplam blog
: 20
: 1095
Kayıt tarihi
: 18.09.08
 
 

"Hayat mı çok acımasız, yoksa insanlar mı diye düşünürken henüz toy zamanlarımda, aslında tüm zaliml..