- Kategori
- Psikoloji
Düşünden ayrı düştün

Düştün, bir çukura, bir tuzağa, bir insana.
Neyin var, neyin yok diye sormadan kendine, masum bir cümleyi katledercesine, en güzel şiirin ırzına geçercesine.
Düştün, bir hayata son sözünü söylercesine.
Yaptığın seçimin sonucuydu düşüşün. Kendine ihanetinin bedeli. Göğüs göğse bir yaşamdan vazgeçip, içindeki hayvana yenilişin. Kendi sırtına sapladığın hançerleri bir düşün. Sevgini, merhametini, emekten yana hayallerini… ve hepsine ayrı ayrı ödediğin bedelleri.
Onurunu mutluluğuna kurban vermelerini düşün. Aldığın her nefese sızan karbondioksitin verdiği sarhoşluğu. Bedenini ele geçiren kaybetme(me) korkusunu hatırla. Düşmekle düşüklüğün karıştığı anlarında, burnundan gelen kanla duvara yazdığın adın. Yapayalnız, acımasız, yenik…
Hiç yaşanmamış, hiç yaşanmayacak anların peşinden koşmaların. Yaşlanan bedenine direnmelerin. Titreyen dizlerini yok sayışın. Ölümden öte köylere hasretin. Hırsın, öfken, inadın. “Nasıl olsa yine kalkarım, ben küllerimden doğarım” yalanına ilk önce kendin inandın. Kendini tanrı sandın.
Düştün,
Bir çukura, bir tuzağa, bir insana.
Yarım akıllıların tam teşeküllü tuzaklarına.